Gönderi

Dikkatlice okunur ve üzerinde tefekkür edilirse, Kur’ân-ı Kerîm’in baştan itibaren ikazlarla ve korkutucu haberlerle dolu olduğu görülür. Kur’ân-ı Kerîm’e iman eden bir kişi bu ayetler üzerinde düşündüğü zaman mutlaka hüznü artar, korkusu büyür. Bir bakarsın ki insanlar Kur’ân-ı Kerîm’i, Arapların şiirleri okudukları gibi akıcı ve güzel bir şekilde okurlar; harflerini mahreçlerinden çıkarır, üstün, ötre ve esre okunması gereken yerlere dikkat eder. Bu hususta birbirleriyle yarışırlar. Ancak onun manasına ve içindekilerle amel etmeye hiç iltifat etmezler. Acaba cihanda bundan daha büyük bir aldanış var mıdır? Buna yakın bir aldanma da şudur: Bir takım insanlar hem ibadet eder hem de günah işlerler. Ancak; günahları sevaplarından daha çok olduğu halde affedileceklerini beklerler. Günah kefeleri daha dolu ve baskın olduğu halde mizanda sevap kefelerinin ağır basacağını zannederler. İşte bu, cehaletin zirve noktasıdır!
Sayfa 583Kitabı okudu
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.