Gönderi

133 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Aşk mı Barış mı?
Hepimiz birilerinin ya da bir şeylerin sebebi olduğu kadar kurbanlarıyız. Sözlerimiz, eylemlerimiz, çevrenin bize ettikleri gün gelecek, biz varken ya da bizden sonra az ya da çok etkileyecek ötekilerin yapacaklarını. Filmlerde görürüz, düşmanı için bile hayatını feda eden kurbanlar birdenbire düşmanının gözünde kahramanlaşır. Artık kendini feda eden kişiyi düşman olarak görmez o düşman, büyük borçlanmıştır ona. Oysa bunu mu hak etmiştir kendilerini kurban edenler? Belki birçok iyilik yapıp o kişinin kendisine düşman tavırlarından kurtulamamışlardır. Ki böyle de olur çoğu zaman. Fakat ölürse işte o zaman affeder düşmanı onu. Düşmanın ne zalim bir düşman olduğu da buradan anlaşılır zaten: "Seni affetmem için ölmen gerek ancak." demiş olur aslında. Ne büyüklenmeci tavırdır bu! Fakat yine de pişmanlıklar bir yana, zararın neresinden dönülse kârdır. İşte Romeo Juliet'inki de böyle bir hikâye. Kendilerini ve aşklarını feda etmeleri bir barışı getiriyor beraberinde. Fakat etmeleri mi gerekirdi, bu kadar kıt mıydı insanların aklı? Evet, kıttı; diyor Shakespeare. Ve gösteriyor ezelden iki düşman olan Capulet ve Montague aileleriye bunu. Bir aşk, ölmekle ölümsüzleşiyor, çünkü hiçbir zaman denenmemiş ve bitmemiş oluyor hayatın her şeyi bir canavar gibi çürütüp tüketen sancılı yollarında. Romeo ve Juliet de bu yüzden büyük bir efsane değil mi?
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202461,2bin okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.