Gönderi

Ergenekon
Doğru yaşamayı seven savaşçı Türklerin, kitap ehli olmasalar da Hakk'a ikrarları vardı. Hz. İsa' dan bin yıl önce Türklerle Moğolların arası açıldı ve onlar birbirlerine düşman oldular ve durmadan savaşmaya başladılar. Son­da daha iyi savaşçı olan kalabalık Türk halkı Moğolları ve onlara yardım eden diğer boylarını yenerek onların tamamını kılıçtan geçirdi. Geriye Türk boylarından olan iki kadınla iki erkek kaldı ve onlar da ölmemek için kaçıp sarp bir kayalıktaki geçitten geçtiler. Bu geçitten geçerek içinde akarsular, pınarlar, çeşitli bitkiler, çayırlar, meyve ağaçları, çeşitli avların bulunduğu bir yere gelince Tanrı'ya şükret­tiler ve burada kalmaya karar verdiler. Onların saklandık­ları yerin etrafı dağlar ve sık ormanlıkla örtülü idi. Dimdik dağlarla çevrili bu yerin yalnız girilip çıkılacak bir geçidi vardı. Bu geçitten de binbir zorlukla girilip çıkılırmış. Dağ­ların orta yeri ise dümdüz bir ovalık idi. Bu dört kişi buraya Ergenekon (sarp dağ geçidi) adını verdiler. Bu iki erkeğin adı Negüz ve Kıyan idi. Aradan 400 yıl geçti ve bu dört kişinin evlatları birbiriyle evlenmek yo­luyla artarak kalabalık oldular. Ayrı ayrı oymaklara (obak) ayrıldılar ve ayrı ayrı adlar aldılar. Her obak belirli bir kan birliğinden oluşmuştu. Ancak hepsi birbirine akraba idi. Onlar o kadar çoğaldılar ki artık ovalığa sığmaz oldular. Tek geçitten de geçmek çok zor idi. Hele atları, develeri geçirmek hiç mümkün değildi. Hepsi bir araya gelip toy verdiler ve bu dar geçitten nasıl geçeceklerini düşündüler, kurtuluş için bir yol aradılar. Bu arada Börteçine adlı bir demirci, bir kurdun dar bir geçitten geçerek geldiğini ve bir hayvanı parçalayıp gittiğini söyledi. Kurdu takip ettiler. Onun geçtiği yeri incelediklerinde, oranın bir demir made­ni olduğu anlaşıldı. Hepsi bir araya gelip, ormandan odunlar topladılar ve eşeklerle yük yük kömürler getirdiler. Sonra körük yapmak için yetmiş baş at ve öküz kestiler. Onların derilerini soyup sepilediler, körük yaptılar. Yetmiş yere koydukları yetmiş körükle hep birden körüklediler. Demir eridi, yüklü bir deve geçecek kadar yer açıldı. Dışarı çıkıp bozkırlara yayıldılar ve yeni­den kaybettikleri devletlerini kurdular.
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.