Gönderi

(Küçük Prens'in yazarı pesimist mi?) Bir karı kocanın karşısına oturdum. Aralarındaki çocuk kendisine iyi kötü bir yuva yapmış uyuyordu. Uykusunun arasında döndü, gece lambasının ışığı altında yüzünü gördüm o zaman. Ah! Ne tapılacak bir surattı o öyle! Bu adamla kadından doğmuş altın meyve. Bu güzellik ve tatlılık işte bu hantal yabani sürüden çıkmıştı. Yaldız gibi parlak alnına, somurtmuş yumuşacık dudaklarına doğru eğildim, dedim ki: İşte bir müzisyenin yüzü, işte çocuk Mozart, işte hayatın güzel bir vaadi. Ne farkı vardı ki masallardaki küçük prenslerden, sarılıp sarmalansa, korunsa, eğitilse, kim bilir ne olurdu ondan! Bahçelerinde yeni bir tür gül bittiğinde, bütün bahçıvanları bir telaş sarar: Ayrı tutarlar onu öteki güllerden, sularlar, gözetirler. Ama insanlar için bahçıvanlar yok ki. Bu çocuk Mozart da diğerlerinin geçtiği makine tezgâhından geçecek. Bu çocuk Mozart da çalgılı havasız barlarda o kokuşmus şarkılarda bulacak kendi müzik zevkini. Hüküm şimdiden verildi bile işte.
Sayfa 197Kitabı okudu
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.