Gönderi

"Mehmed Âkif Bey, Safahat'ın altıncı kitabı "Asım"ın bir yerinde, medreselerin artık büyük âlimler yetiştiremediğinden şikâyet eder: Medresen var mı senin? Bence o çoktan yürüdü. Hadi göster bakayım şimdi de İbnü'r-Rüşdü? İbni Sinâ niye yok? Nerde Gazali görelim? Hani Seyyid gibi, Râzî gibi üç beş âlim?" (...) Akif Bey, günün ilimleri ile Kur'ân'ı hakkıyla anlayacak, "usûl" ilmiyle ondan hüküm çıkaracak bir âlimi, kendi zamanında bilmediğini söylemektedir:* Koca ilmiyyeyi aktar da, bul üç tâne fakîh: Zevk-i fıkhîsı bütün, fikri açık, rûhu nezîh? Sayısız hâdise var ortada tatbîk edecek; Hani bir tâne "usûl" âlimi, yâhû, bir tek?
Sayfa 155 - Şule YayınlarıKitabı okudu
·
66 görüntüleme
büşra okurunun profil resmi
*"Akif merhumun, bilhassa aşağıdaki dört mısra ve iki sayfa sonra gelecek olan -müctehid tarifi-diğer dört mısra ile yaptığı ilim ve irfan dolu tarif, bir şaheserdir. "İctihad"ın ne olduğu ve yapacak olan âlimin vasıfları, bu kadar öz ve tam olarak ancak bir âlim tarafından yapılabilır... Aşağıdaki parçanın ikinci mısrası ise başlıbaşına bir makale konusudur."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.