Gönderi

Yaşlı bir ağaç gövdesi misali bomboş ve yapraksız bir halde kök salan, sadece dallarını hevesle gökyüzünün maviliğine uzatabilen hayatına, ona ürkekçe ve güvenle sokulan başka bir lütuf değil miydi? Başına gelen, hayatın bir mucizesiydi, bunu hissediyordu; şu yaşlılık günlerini, verebilmenin ve öğretebilmenin, mucizevi bir şekilde çiçek açma ihtimali olan bu kızı bir tohum gibi ekebilmenin ateşiyle tutuşturan sevgi onun için bir lütuftu. Hayat ona bunu vererek yeterince şey vermiş sayılmaz mıydı?
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.