Gönderi

Onu da bir gece yalnızken, yine yıldızımı izliyorken semada gördüm. Başı gövdesine bitişikti, alnından bir ışık vuruyordu. Onu ilkin bir yıldız sandım. Sonra yanıp sönmediğini gördüm. Sonra, sürekli ışıdığına göre bu benim gibi ne cenneti, ne cehennemi umursayan bir yiğit, diye düşündüm. Sonra yaklaşmaya başladı. Yakınlaştıkça çehresi belirginleşiyordu. Bir arşın kadar yaklaştı ve bana gülümseyerek, "Gözünü semaya dikmiş, işin aslını anlamaya çalışan, kederi ve ıstırabı bir yana fırlatıp atmış olan bu çılgın da kim?" diye sordu. Ona, "Feleğin oyuncağıyız." dedim. "O hâlde," dedi, "her soluğu keyif çatarak geçirmeli." "Bak," dedi bana gözlerini gözlerimden bir an olsun ayırmaksızın, "gündüz masmavi olan göğü şimdi kapkara görüyorsun." "Oysa aynı gözlerle bakıyorsun ona." "Çaban boşa çıkmasın istiyorsan, göğü gece gündüz aynı aydınlıkta görebilecek gözler edin."
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.