Bu sözleriniz ütopya dan ibaret hocam "doğru uygulanmayacak" meselesi. Ayrıca Kur’ân’ın ahkâmını tatbik hususunda ihmalkâr davranmak, büyük pişmanlıklara sebep olacaktır. Yüce Rabbimiz biz kullarını şöyle îkâz eder:
“Hiç farkında olmadığınız bir sırada azap ansızın başınıza gelmeden önce Rabbinizden size indirilen en güzel hükümlere uyun ki sonra hiç kimse, «Allah’a itaat hususunda gerekeni yapmadığım için yazıklar olsun bana! Ben gerçekten de (İslâm ile) alay edenler arasında yer almıştım» diyerek (kendi kendini kınamasın!) Veya «Eğer Allah bana hidayet nasip etseydi günahtan sakınanlardan olurdum» diyerek; ya da azabı gördüğünde, «Keşke bana bir fırsat daha tanınsa da iyilerden biri olsam!» diyerek hayıflanmasın.” (ez-Zümer 39/55-58)
Allah’ın hükümlerine boyun eğenlere vaad edilen şu mükâfat ne güzeldir:
“Kim Allah’a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lutuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır!” (en-Nisâ 4/69)
Allah’ın kitabını okuduğu halde ahkâmıyla amel etmeyenler ise en büyük yergiye müstahak olmuşlardır. Bu sebeple Kur’ân’ı terk edenleri acıklı bir azap beklemektedir. Allah kendisine Kur’ân’ı öğrettiği hâlde, bütün gece uyuyarak onunla hiç meşgul olmayan ve Kur’ânı terk eden kimsenin, öldükten sonra göreceği azap, Allah Rasûlü’ne gösterilmiştir. Buna göre, Kur’ân’ı ihmâl eden kimsenin kafası, büyük bir kaya ile kıyâmete kadar devamlı ezilip duracaktır.