Türk Edebiyatı'nın Başyapıtı : Çalıkuşu
Türk edebiyatı veya Türk klasikleri deyince neredeyse tüm gençlerin aklına her sayfasında en az on tane eski kelime olan, hiçbir şekilde akmayan ve sıkıcı olan kitaplar geliyor.
Gerçi böyleleri de yok değil. Ama "Çalıkuşu" günümüzden yaklaşık bir asır evvel yazılmasına rağmen içersinde pek eski kelime olmayan, muazzam sürükleyici bir eser.
Eğer 4-5 günlük boş vakit, tatil vs. varsa mutlaka rahatlıkla bu kitabı okuyabilirsiniz. Kendini okutturan, bir sonraki sayfada ne olacak diye merak ettiren bir kitap. Ayrıca Türk edebiyatındaki 7'den 70'e herkese hitap eden sayılı kitaplardan biri.
Kitap çoğunlukla Feride'nin, yani nam-ı diğer Çalıkuşu'nun yazdığı günlükten oluşuyor ( 
Yaban'daki Ahmet Celal gibi). Feride, annesi vefat eden genç bir kızdır. İstanbul'a, büyükannesinin yanına, taşınmak zorunda kalır.
Bu arada Fransız Kız Lisesi'ne gidiyordur. Herkesin bir aşk hikâyesinin olduğu yerde o da kendisini bazen ziyarete gelen kuzeni Kâmran'la sevgili olduğu yalanını söyler.
Fakat Feride'nin söylediği bu yalan, zamanla gerçeğe dönüşür ve kuzeni Kâmran'a hakikaten âşık olur. Nişanları da yapılır.
Bu arada Kâmran, 4 senelik bir süre için eniştesi ile beraber yurtdışına bir iş için seyahate gider. Bu sırada Çalıkuşu büyüyüp genç bir kız olur.
Fakat düğününden bir gün evvel tanımadığı bir kadın tarafından ziyaret edilir. Bir gün sonra evleneceği Kâmran'ın Avrupa'da bir kadınla ilişki içerisinde olduğu ortaya çıkar.
Feride'nin Kâmran'a olan aşkı bir anda nefrete dönüşüverir. Bir an önce bu lanet yerden ayrılmak ve Kâmran'dan uzaklaşmak ister. Öğretmen olarak Anadolu'nun farklı yerlerinde vazife almak ister.
Ancak, o zamanlarda öğretmenlik yapacak yer bulmak oldukça müşküldür. Bir türlü gelmeyen cevaplar; dalaverici, kolpocu Maarif müdürleri iş bulmayı zorlaştırır.
Feride, Anadolu'nun farklı yerlerde görev alsa da tutunamaz. Zeyniler köyünde evlat edindiği Munise adlı kıza bağlanır. Onu öz evladı gibi sever.
Feride'nin güzelliği başına bela olur. Herkes Feride'nin peşinden koşar, ona iftiralar atarlar. Feride'ye atılan bu iğrenç, asılsız iftiralar onu mesleğini uzun süre sürdüremeyip başka yerlere tayin olmasıyla sonuçlanır.
Ayrıca, iki yıl önce tanıştığı ihtiyar doktor ona yardımcı olur. Munise'nin ölümüyle beraber, babası gibi saydığı bu ihtiyarın çiftliğinde yaşmaya başlar.
Fitne fesatçılar yine iş başına düşer. Bu adamla Feride'ye aşk iddiaları ortaya atarlar. Bunların felaketine uğrarlar.
Bira daha sonrasını anlatmayayım, sonu da siz okuyun, spoiler olmasın. Ama çok büyük keyifle okuyacağınıza eminim. Sayfa sayısı gözünüzü korkutmasın.
Bir de bu kitabın aynı yayınevinden çıkan "Gençler İçin Çalıkuşu" olarak çeyreğinden bile daha kısaltılmış bir baskısı da var. Fakat burafa "Gençler" galiba 8-9 yaş çünkü aptala anlatır gibi, aslından çok fazla kısaltma yapılarak hazırlanmış.
Zaten liseye başlamadan, en geç lisede okunması gereken bir eser. Üniversiteye bunu okumadan başlamayın. "Çalıkuşu"nu okumayan ben roman okudum demesin arkadaş!
Tek eleştirim Reşat Nuri Güntekin, kitabı kısa yazmış. Gönül isterdi ki bir bu kadar daha yazsaydı. Vallahi okurduk be!
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.