En sevmediğim olay bu ya. Ne umutlarla, övgülerle edindiğim kitap anlaşılmaz bir şekilde ilerleyince sinir oluyorum. Düşünce tarzları mı bu kadar farklı, dilimize mi çevrilemiyor? En son Wordsworth okurken bunu hissettim. Baudelaire, Shakespeare, Poe, Joyce... Bir sürü örnek. Sanırım en zevk aldığım yine İlahi Komedya çevirisi oldu. Soruya gelince evet bence dilimizdeki ahenk unsuru bizim için önemli. Hem biçim hem anlam olmadan maalesef ben hissedemiyorum. Yine de çeviri olmalı, daha iyileşerek devam etmeli. İngilizcesi olanlar bir yere kadar kendi idare edebilir ama Fransızca, Latince hatta eski İngilizce bile zorluyor. Diyeceklerim bu kadar :)