Annemin sürekli oku oku oku ısrarları sonrasında alıp okudum. Neden bu kadar ısrar ettiğini sanki anladım. Üniversite döneminde, geleceği çok parlak görünen, hayatını mantığı doğrultusunda yönlendirmeyi düşünen bir genç kız; kitap boyunca isteği dışında gelişmiş gibi görünen ama karşı da koymadığı gönül işleriyle, bu gönül işlerindeki seçimleriyle kendisine çizdiği yoldan sapıyor. Annem de bir mesaj mı vermeye çalışıyor ne? Hayatın akışına öylece kendini bırakmamalı insan, kendi kontrolünde götürmeli, en azından denemeli. Sabır güzel bir şey fakat insan kendine sınır çizgileri çizdiyse bir sebebi vardır ve bu çizgiler aşıldığında sabır göstermek, bir şeylere katlanmaya başlayacağının garantisidir. Pirayeciğime de böyle oldu sanki. Bazı bazı sinirden dişlerimi sıktığım bir kitap oldu. Benim bu kadar uzun zamanda okuduğuma bakmayın, çok hızlı giden bir kitap(şehir betimlemeleri dışında), akıyor da akıyor olaylar. Teşekkürler anne, güzel mesajdı.