Avrupa'da salyangozların mitolojik anlamları varmış bilir misiniz okuyucular? Kabukları karanlık dünyayı sembolize edermiş, salyangozların kabuklarından çıkması da güneş ışınlarının ortaya çıkışını. O yüzden insanlar salyangoz gördüklerinde içgüdüsel olarak kabuklarına vurup salyangozu dışarı çıkarmak isterlermiş. Küçücükken hiç deneyen oldu mu?
Hepimizin kabukları var, hatta sırları, sınırları, upuzun surları var koruma kalkanı olarak. Kimilerininkini delip geçmesi çok zor, kimi de çocuk oyuncağı... Kişiyi anahtarlarını vermeye ikna etmek, kapılarını açmak uğraş gerektiriyor ve savunmasız alana geçiş yapılıyor böylece. Canının acıtılmasına, kırılıp parçalanmaya hazır ol bundan sonra. Neyse.
Kitapta 2 ayrı evren var, haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu. Karakterlerimizin isimleri yok. Başkahraman Albert Camus' un Yabancı'sındaki gibi seçimlerinin sonuçları hakkında ayrıntılı düşünmeyen, rahat, kovalamacalar sırasında bile esneyen, en çok kullandığı cevap 'bilmiyorum' ve 'belki de' olan, klasik okuma düşkünü zevkli bir şifre çözücü. Fantastik dünya tarafında ise tekboynuzlar, karanlık karası, kafatasları var. Doğal, katıksız, huzur dolu, savaşların, nefretin, ihtirasların olmadığı ve tabii ki karşıt duygularında yer almadığı bir dünya. "Hiç kimse yaralanmıyor, hiç kimseye yetişmek gerekmiyor, kimse kimseyi geçmiyor. Zafer yok, yenilgi de yok." Gölgelerin bile özel bir hayatı var, senin kopyan olması gerekmeyen.
Edebi yönü kuvvetli doyurucu bir kitap, gerilimli, fantastik, masalsı bir dünya isteyen okurlara şiddetle öneriyorum.