Gönderi

Onurlu Olmak
Kişinin ne pahasına olursa olsun yapmayacağı ya da izin vermeyeceği şeylerin olması: Belki de onurlu olmak budur dedi Gregorius. Ahlaki sınırlar olması gerekmiyor diye ekledi. Onur başka yollardan da kaybedilebilir. Müzikholde horoz ötüşü taklidi yapan bir öğretmen. Kariyer uğruna yalakalık yapanlar. Sınır tanımayan fırsatçılık. Bir evliliği kurtarmak için yalancılık yapmak, tartışmadan kaçınmak. Bunu gibi şeyler. "Ya dilencilik?" diye sordu Eça. "İnsan onuruyla dilencilik edebilir mi? "Belki, eğer hikayesinde zorunluluk varsa, kaçınılmaz bir şey, çözümleyemeyeceği bir durum varsa Ve eğer o da ona sahip çıkıyorsa, kendine sahip çıkıyorsa, dedi Gregorius. Kendine sahip çıkmak -bu da bir onurdur. Herkesin gözü önündeki lince onuruyla dayanabilir kişi. Galileo, Luther. Ama kendini borçlu durumuna sokan ve bunu inkar etmek için içinde gelen dürtüye karşı koyan kişi de onurludur. Politikacıların elinden gelmeyen şeye yani. Dürüstlüğe, dürüstlük gösterme cesaretine. Hem başkalarına hem de kendine karşı. Gregorius sustu. İnsan ne düşündüğünü ancak onu söze döktüğü zaman bilirdi. "Bir tiksinme vardır," dedi Eça, "çok özel bir tiksinme, karşımızda durmadan yalan söyleyen biri olduğunda hissettiğimiz tiksinme. Belki de bu tiksinme onursuzlukla ilgilidir. Sınıfta yanımdaki çocuk yapış yapış ellerini pantolonuna silerdi, tuhaf bir biçimde yapardı bunu, bugün bile gözümün önünde: Sanki elini sahiden silmiyormuş gibiydi. Benimle arkadaş olmayı çok isterdi. Ama yürümedi. Hem nedeni pantolon da değil. Zaten bir tuhaftı o." Vedalarda ve özür dilemelerde bile bir onur meselesi vardır diye ekledi. Amadeu bazen bu konuda konuşurdu. Özellikle karşıdaki kişinin onurunu kırmayan bir bağışlamayla, kıran bir bağışlama arasındaki fark kafasını kurcalardı. "Karşındakinin boyun eğmesini istemeyen bir bağışlama olmalı," derdi. "Yani Kutsal Kitap'taki gibi kendini Tanrı'nın ve İsa'nın karşısında onların uşağı görmen gereken türden olmamalı. Uşak olarak! Orada öyle yazıyor." "Öfkeden köpürüyordu," dedi Eça. "Sonradan sık sık da, İncil'de ölümün ele alınış tarzındaki onursuzluk hakkında da konuştu. 'Onuruyla ölmek, ölümün bir son olduğunu kabul ederek ölmek demektir. Ve ölümsüzlükle ilgili bütün saçmalıklara karşı durmak.' Paskalyada muayenehanesi açık olurdu, her günkünden fazla çalışırdı." Gregorius, Tejo'dan geçerek Lizbon'a döndü. "Yaptığımız ve yaşadığımız her şeyde, sürüklenen kumlar olduğumuzu anladığımızda..." bunun onur için anlamı neydi?
Sayfa 335 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.