Gönderi

Mutluluğa bakış açıları:
"Kozmoloji profesörü, Stephen Hawking'e sormuşlar; Sizce mutluluk nedir? O da net bir şekilde, "Mutluluk, anlamak demektir." demiş. //Oku ama neyi? -- Tuna Taşkın// "Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor." //Toprak Ana -- Cengiz Aytmatov// "Mutluluk, bir seçim ve bu seçim içinde de tasarlanmış, bilinçli bir istenci içerir." //Mutlu Ölüm -- Albert Camus//
··
25 görüntüleme
arifsahin okurunun profil resmi
Albert "Yabancı"da şöyle yazar: "Mutluluk bir yerde ve her yerde, karşılığında hiçbir şey beklemeden dünyayı ve insanları sevmektir."
Portakal Çiçeği okurunun profil resmi
Cengiz AYTMATOV'u sevmemin, kendime yakın bulmamın en büyük sebebi budur belki. Okuduğum anda, bana göre mutluluğun en doğru tanımı onunkiydi. Büyük olarak algılanan şey, zor gelir; zor olan ise yorucu.. Mutluluk, farkında olunuyorsa eğer, küçük şeylerin birikip oluşturduğu bir şeydir gerçekten de. Paylaşım için elinize sağlık.
Hilal okurunun profil resmi
Aklıma direkt whatsapp durum paylaşımım geldi. "Life is all about the little things"
Yunus okurunun profil resmi
Güzelmiş :)
Metin T. okurunun profil resmi
Bu konuyu çok subjektif bulduğumdan yorum yapamıyorum. Ama, Camus'un para-mutluluk akıl yürütmesi var ki, bana çok komik gelir. Hatta bir romanımda işlediğim şöyle bir bölüm var. <<<<<O ara, Hayal’in tüm bu tartışmalara katılmadan bir hayal gibi aramızda gezmediğini, evinden çıkıp arabasına doğru yürürken, bir ara, insanın parası varsa çalışmak zorunda kalmaz, böylece zamanı satın alır. Bu satın alınmış zamanda da kendini mutlu edebilecek şeyleri yapar. Yani para mutluluğu satın alır, dediğini, Semih’in de, bu süreç her hâlükârda böyle mi işler, sanmam, çünkü mutlu olunabilecek şeyler öyle net, öyle kristalize hissedilmez, sürekli değişir, bir serap gibidir, zamanla bitebilir, gıpta edilen bir şey sahiplik gerçekleşince yok hükmüne geçebilir ve zaten bu dosya hala açık, üzerindeki tartışmalar bitecek gibi değil, bu dosya kolay kolay da kapanacağa benzemiyor, dediğini, benim de bu sözlere katıldığımı hatırladım hastane yolunda, kazalı arabanın içinde. Arabanın önü gündüz aydınlığındaydı ve Hayal ağzını kocaman açarak bir kahkaha atmış, sağ tarafa yapışmış küçük dilini gördüğümü düşündüğümü hatırlamıştım, hastanenin bahçe kapısından içeri girdiğim zaman. Hayal, konu para olunca, belki de bol olan parasının verdiği güvenle, hayatında ilk kez Semih’in karşısında geri adım atmamış, bence bu süreç yüzde doksan böyle işler, hatta şöyle bir söz vardır, paranın çözemediği sorunu daha çok para çözer, doğrusun Semih açık bir dosya bu, çünkü herkesin mutluluk bulduğu şey farklıdır, hem bu söz benim değil, Camus’nundur, demişti. >>>>>
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.