Yapamıyorum. İçimde fırtınalar koparken bile nefret dolu sözler dökemiyorum ortalığa. Minik bir ruhun ne kadar acı çektiğini duyduğumda/ gördüğümde ruhumun en kırılmaz sandığım yerleri paramparça oluyor da yine de kalkıp bir başkasına ucu dokunacak bir şeyler söylemek gelmiyor içimden. Küfretmek mi? Ne faydası var? Lanetlemek mi? Ne işe yarıyor?
Son zamanlarda okuduğum en içten ve güzel inceleme sanırım. Her cümlenize katılıyorum ve bunları biz kadınlar adına dile getirdiğiniz için kendi adıma teşekkür etmek istiyorum size. Sağlıcakla kalın :)
Harika! Alkışlıyorum <3 İyi ki yazdınız. Bu konulardan kaynaklı ben de çatlıyorum günlerdir. Beynimde kelimeler, cümleler, acılar, sitemler, daha sayabileceğim ne kadar şey varsa savaş veriyor. Yazınca da bitmiyor. Sadece kusuyorum.
Hesna Hocam, nasıl desem anlatınca da bitmiyor ki haklısınız. Anlık bir rahatlama hissi, hepsi bu. Daha kendim de çocuk sayılabilecek yaşlardaydım çocuk gelinler için çalışmalar yapacağıma dair kendime söz verdiğimde. Şimdi hatırlıyorum yıllardır bu sözümü bile unuttuğumu. Böyleyiz işte insanız yani. Unutkanlığımız ve umursamazlığımız sonumuz olacak. Ah, nasıl yapsak da şu çağı atlatsak. Dünyayı mı kapatıp gitsek? Kalıp mücadele etsek en güzeli. Elimizden gelenden fazlasıyla.
Cinsiyetçi dil diyince akla salt eril dil geliyor. Bu konuda erkek egemen sistemler yaratan toplumlar suçludur.
Kitabı çok merak ettim. İlk edinip okuyacaklarım listesine aldım.
Emeğine yüreğine sağlık çok güzel bir yazıydı.