Bir roman ya da öyküyü bitirdiğimde kendime sorarım hep. Ne hissettin be Meto diye. Aslında soru değil de hissettiğimi tekrar yaşamak diyelim buna. Öyle ya, kurmacadan kurmacaya değişir bu.
Bazıları "ben oradaydım" hissi yaratır daha okumanın ilk sayfalarında. Bazıları "ben kahramandım" hissi. Bazıları galiba "bendim o" hissi. Kahramanın yerine geçmekten farklıdır bu. Bazıları "evet ya, nasıl görmemişim" hissi yaratır. Bazıları "benim dilimdendi sanki" hissi. Ve daha neler neler. Hepsinin içinde yoğun bir duygu vardır. Bunlar her okuduğum kurmacada olur dersem, yalan söylemiş olurum elbette.
Yaklaşık aynı şeyleri tüm okurlar hisseder. Ama aynı eser için aynı şeyler pek hissedilmez. Birinin ocaklardan ırak, nereden okudum dediğine, diğeri, tam istediğim gibiydi der. Allah herkesin gönlüne göre versin.
BK'yu öykülerinde daha çok severim ben aslında.
İncelemeyi ve altına yazılmış tanıdık okurların yorumlarını okudum da şimdi, tekamül denilen şeyi teyit ediciydi hepsi.
Kalemine ve yüreğine sağlık. Hele de bana ithaftı ya, mutlu oldum çok. Bu vesileyle çok ama çok teşekkür ederim.
Ömrüne bereket.