Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

175 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Yeni Gogol doğuyor!" nidaları arasında Dostoyevski'nin çevirmenlikten yazarlık hayatına geçtiği ilk romanıdır. Yaklaşık 175 sene önce yazılmış İnsancıklar. Dile kolay, 175 sene... Çarpıcı olması açısından söylüyorum; dedemizin dedesinin doğduğu tarihlerde yani. Kitabın önsözünde de belirtildiği üzere; "En büyük, en dahi en hatasız eleştirmen zamandır." Aradan geçen bunca zamana rağmen biz okurlar hala Dosyoyevski'yi büyük bir zevkle okuyor ve hala yazar denildiğinde aklımıza ilk gelen kişi Dostoyevski oluyorsa, hakkında çok fazla söylenebilecek bir söz yoktur bana göre. Kitabın konusunu eminim hepiniz biliyorsunuzdur; ama kısaca değinmekte fayda var. Kitap, fakir bir çevirmen olan Makar Alekseyeviç ile yetim bir kız olan ve aynı zamanda Makar Alekseyeviç'in uzaktan bir akrabası olan Varvara Alekseyevna arasında birbirlerine hitaben yazılmış mektuplardan oluşmaktadır. Her ikisi de son derece fakir ve sefil bir hayat sürmektedir. Önemli olan mektuplarda geçen konular değil, Dostoyevski'nin kullandığı edebi dildir... Benim kitapla ilgili ilk izlenimim "İnsancıklar" isminin hiç de uygun bir çeviri olmadığına yönelikti. Kitabı okumadan önce yanlış seçilmiş bir kelime olduğunu düşünüyordum. Tıpkı Dostoyevski'nin diğer bir kitabı olan "Öteki"nin çevirisinde olduğu gibi. Bence her iki kelime de kitapların konusunu tam olarak yansıtmıyordu. Zira insanlar ne kadar fakir veya yoksul olurlarsa olsunlar küçümseyici bir tavırla "İnsancıklar" isminin seçilmesi asla kabul edebileceğim bir tercih değil. Kaldı ki, kitabın Rusça isminin bire bir çevirisi de "Zavallı, Yoksul İnsanlar" imiş. Kitabı okumadan önce Zavallı, Yoksul İnsanlar ismini tercih ederdim... Fakat kitabı okuduğumda, kitabın kahramanı olan iki ana karakterimizin, özellikle de Makar Alekseyeviç'in, kendisini diğer insanlardan oldukça aşağıda gördüğünü ve amiyane tabirle kendisini onların ayağındaki bir toz kadar değersiz gördüğünü fark ettim. Benim bu fark ettiğim ayrıntıyı, elbette kitabın ilk çevirmeni olan Nihal Yalaza Taluy da kolaylıkla fark etmiş ve 1954 yılında kitabı Türkçe'ye çevirirken "İnsancıklar" ismini tercih etmiş. Daha sonrasında kitap 3 kere daha farklı kişiler tarafından çevrilmiş ve hepsinde de "İnsancıklar" ismi tercih edilmiş. Demek ki, kitabı okumadan kitabın ismi hakkında yargıya varmak doğru değilmiş. İnsancıklar bana bunu öğretti... Kitabın, Dostoyevski'nin ilk kitabı olması, değerini oldukça artıran bir unsur. Ayrıca Dostoyevski'nin üzerine en çok düşündüğü ve kafa yorduğu eseri. Üslubunu ilk defa ortaya çıkardığı kitap. Bütün bunları birleştirdiğimizde bu kitap son derece değerli bir kitap oluveriyor. Benim için Dünya Edebiyatı'nın başlangıç kitabı bile denebilir. Siz siz olun erken konuşmayın. Yoksa Dostoyevski çarpar!
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,7bin okunma
··
463 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, dediğim gibi düzgün incelemeler sizden çıkıyor:) Başlıkla ilgili Metin Hocam olsa daha net bilgi verebilir belki, ingilizce Wikipediada kitabın poor people olarak çevrilse de, o kelimenin fakirin yanısıra bir çok anlama geldiği yazıyordu. Zaten aslında ana temel fakirlik de değil kitapta. Zavallı belki daha doğru bir kelime ama esas otorite rusçaya hakim olması nedeniyle Metin bey. Öteki ama güzel bir isim bence. Doppelganger ya da double aslında ingilizce çevirisi. İkiz diye çeviren bir yayınevi de var diye biliyorum. Ama öteki daha ilgi çekici, ne bileyim daha cool geliyor bana :) Zamana yenik düşmemesi konusunda da aynı fikirdeyiz. Dünyanın her yerinde günümüze uygun bir senaryoyla filme çekilebilecek bir kitap
Semih Doğan okurunun profil resmi
"İkiz" olmaz zaten. Bence çok kötü bir tercih olurdu :)) Belki Türkçe'de tam bir karşılığı olmadığı için Öteki seçimi yapılmıştır ama bilemiyorum... Ayrıca kime göre "düzgün"? Bence hiç o topa girmeyin bugün. Harcadınız resmen hepimizi :))
1 sonraki yanıtı göster
Quidam okurunun profil resmi
Algının farklı olması ve dolaylı yoldan anlamların farklılaşması gerçekten çok ilgi çekici bir olay. Bu kitabı iki gün önce bitirdim. Kitabın sadece ismine ve içeriği ile ismi arasındaki bağlantıyı hiç düşünmemiştim. Sayenizde kafamda bazı şeyler daha iyi oturdu. Etkinliğin bu yüzden bana çok fazla faydası olacağı kanaatindeyim. Noksan kaldığım her noktada başka birinin devreye girme ihtimali yüksek. Sizinle okuduğumuz aynı kitap sayısı çok az galiba. Ancak bu kitaplara olan incelemelerinizde, bana farklı olan bakış açılarını kattınız. Teşekkür ederim. İnceleme ve katkınızdan dolayı da teşekkür ederim. Kaleminize sağlık.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Çok güzel şeyler yazmışsınız. Hepimiz birbirimizden birçok şey öğreneceğiz öncülük ettiğiniz etkinlik sayesinde. Ortak kitaplarımızı artırırız zamanla. Tekrar teşekkürler, mutlu ettiniz beni :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Roquentin okurunun profil resmi
Ne güzel yazıyordu.... ne güzel yazıyordu... :) O değil de Zweig diyor ki Dostoyevski peygamberdir. Kesinlikle katılıyorum din kursa inanırdım:)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Mürit olmaya ne kadar meraklısın :) Ben inanmazdım; ama kitaplarını okurdum yine :))
10 sonraki yanıtı göster
Medine okurunun profil resmi
İncelemeniz güzel olmuş, emeğinize sağlık. Fakir çevirmen olan karakter Dostoyevski mi acaba? Bence o.:)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Birkaç ortak özellik var Esra Hanım; ama bence böyle bir sonuca varmak için daha çok delil olması lazım elimizde :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Şeyma Demirhan okurunun profil resmi
Çok güzel olmuş incelemeniz. Kendi incelememe bakınca eksikler olduğunu fark ettim, İncelemenizi okumam benim için iyi bir örnek oldu. Fakat ben insancıkları okurken Makar Alekseyeviç’in kendini diğer insanlardan aşağı gördüğünü düşünmedim. Her seferinde insanların onu sefil bir insan olarak gördüğünü ama kendisi onlardan farklı bakış açısına sahip olduğu için daha mutlu olduğunu ve herkesin böyle düşünmesi gerektiğini vurguluyordu. Üzüldüğü tek nokta ise para yüzünden kendisi ile aynı bakış açısına sahip olmayan Varvara Alekseyevna’ya yardımcı olamaması olmuştu. Yanılıyor muyum acaba?
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Şeyma Hanım. Birkaç yerde Makar kendini diğer insanlardan aşağı gördüğünü açıkça söylüyor aslında... Kitaptan biraz farklı çıkarımlar yapmışız sanırım :)
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.