Öncelikle inceleme için teşekkürler. İster kadın ister erkek olalım, nefret olmadan da kendimizi yaratabileceğimizi bir türlü anlayamıyoruz. Bu belli bir cinsiyetin değil insan denen meçhulün genel sorunudur zannımca. Bu yüzden ortaçağda kadının insan olmadığını söyleyen kilise sözcüleri gözümde neyse kadın olmanın ancak erkeklere nefret duyarak, onların zayıf, aciz olduğunu düşünerek yaratılabileceğine inanan sözümona feminaziler de (anlattıklarınıza bakılırsa bu kitapta da bunu görüyoruz) benim gözümde aynı derecede aşağılıktır. Biz kadın-erkek birlikte varolduk, birlikte evrimleştik, birlikte olmaya da devam edeceğiz. Kimin kimden üstün olduğunu düşünmek aşağılık kompleksinden başka bir şey değildir. Saygı duymayı öğrenene kadar da birbirimizi yemeyi bırakıp bir şeyler ortaya koyma derecesine gelemeyeceğiz. O yüzden belirtmek istiyorum, biraz daha saygı, biraz daha hoşgörü. Birbirimizi 'doğramadan' daha iyiyiz. Saygılar.