Gönderi

Gerçek Dâva ve Cihad Şuuru
Bir dâvanın, bir düşüncenin, bir inancın yaşaması için doğru, iyi ve güzel olması yetmez. O görüş, o düşünce ve o inancın uğruna hayatını bile hiç çekinmeden verecek yaşatıcılarının bulunması lâzımdır. Sahabe-i kiramın gerek Peygamber Efendimize (sav) ve gerek inancımıza olan sadakati, bu uğurda çekmediği çile kalmayan bu iman kahramanlarının hayatı, eşsiz birer destandır. Onlar, İslâm düzenini, adeta, gökyüzünün, cennetin ideal sisteminin yeryüzüne vurmuş gölgesi gibi gördüler. Bu yüzdendir ki, bir insan, ahlâkta ve ruh yüceliginde ne kadar yükselirse yükselsin, isterse ermişlerin ermişi olsun , en gerideki bir sahabenin derecesine ulaşamaz. Çünkü sahabelik, bilgiyi, riyazeti aşan bir iman katının makamıdır. Allah yolunda savaşan herkes sahabe-i kiram döneminden bir koku almış demektir. Sahabeyi yaşar her mücahit, her İslâm muharibi. İslam yurdunu savunmak için sayısız şehit veren atalarımız bu anlamdan haberdar idiler. (Allah cümlemize bu şuura ermeyi nasib etsin.)
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.