Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tesadüfler ne kadarını oluşturuyor hayatımızın hiç düşündünüz mü? Tamamen kontrolümüz altında olduğunu düşündüğümüz anlarda bile ufacık bir rüzgar, ya da nereden geldiği belli olmayan bir şarkı -geceye ait bir şey- nasıl yıkayabilir içimizi, nasıl dayanıksız yapar bizi her şeye karşı, nasıl yıkabilir bir kaç gündür bin bir emekle inşa ettiğimiz o duvarı tekrar? Nasıl bilebiliriz ki, daha beş duyumuzla ulaşabildiklerimizi tam anlayamıyorken, yalnızca hissettiğimiz bir şeyin, birisinin gerçekten orada olduğunu, ya da burada? Çıkmak en kolayı aslında, peki beceremediğimize mi hayıflanmalıyız, yoksa aslında hiç istemediğimiz halde çıkmak zorunda oluşumuza mı? Tesadüfler gerçekten de her şeyi başlatanlar- bitirenler insanlar ama. İnsan türü her şeyi yok etmeyi çok iyi bilmesiyle tanınıyor. Kendimiz de dahil elbette, kaçamıyoruz ne kadar övünsek de zekamızla, bilgimizle, neyimiz varsa artık. Evet; olan her şeyimiz, o küçük tesadüfler karşısında pek bir ezik, sümsük kalıyor- bizim o kararlı, her şeyi bilen vakur halimizle hiç alakası yok. Aslında bizim de yok o durumla bir ilgimiz, ama bilmiyoruz henüz. Başımız dik, gülümsüyoruz dünyaya, espriler yapıyoruz, mutluyuz sözde. Her şeyi başarmışız. Bize zarar verebilecek hiç bir şey yok nasılsa. Öyle mi? Uzaklardan gelen bir ses hayır diyor ama. Ses değil daha doğrusu, bir kelime-sesi arkasından sürükleyecek bir kelime. "Fitzcaraldo" diyor bir çerçevenin diğer tarafından kim olduğu asla bilemeyeceğimiz öteki benliğimiz. Alışageldiği gibi ses ve müzik kelimeden sonra geliyor. Kelimenin kendisiyle aşağıya doğru bir ivme kazanan dudaklarımızın kenarına, bütün vücudumuz eşlik ediyor şarkı başladığında. Sorgulamaya başlıyoruz, bu güneşli günde rüzgarın neden bizimle alay ettiğini; denizin ne kadar acımasız, şehirlerin ne kadar uzak olduğunu, ne kadar aptal olduğumuzu ve gereksizliğimizi -çoğul olarak. Ne uğursuz bir güne dönüştü diye düşünüyoruz, sonra hemen fark ediyoruz o içimizdeki taşın hiç bir zaman yok olmadığını. O zaman anlaşılıyor asla başaramayacağımız. Belki de iyi bir şeydir bu diye kendimizi teselli bile edemiyoruz, çünkü bizi bekleyen birisi olmadığının farkındayız. Gerek de yok zaten, içimizden küfredebiliyoruz nasılsa küçük tesadüflere- insanları o tekdüze yaşamlarından kurtardığını iddia ederek her zaman daha kötüye sürükleyen o minik, şımarık, ahlaksız şeylere. Neyse gün uzun ve gereksiz işler yeterince çok, rahatlıyoruz biraz, ama sonra gece geliyor aklımıza. Şarkı da tam o anda bitiyor ve başbaşa kalıyor insan yalnızlığıyla. youtube.com/watch?v=vMt3ubS...
··
499 görüntüleme
CEYLAN okurunun profil resmi
Hocam tesadüf demisken, bilmem hatirlar mısınız ben de dün farkettim. Songpop oyununda sizinle çok yarismisiz. :)
Erhan okurunun profil resmi
Hatırladım tabi, piyano da vardı bir yerlerde :)) Nasılsınız?
11 sonraki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
Tesadüfen rastlanılan bir siteye girip sonra tesadüfen kurulan muhabbetlerden sonra neredeyse tesadüfen çıkabilecek 3. dünya savaşı ve galaksinin hayali geleceğine dair tesadüfi katkılarda bulunmak da buna dahil mi ?? :)) Askerlik sırasında bir gün bir arkadaş demişti ki, acaba hangimiz hayattaki hangi hatamızdan dolayı böyle berbat bir yere düştük, sonra hepimiz itiraflara başlamıştık. 1000K için de şöyle düşünüyorum, acaba hangimiz hangi türlü boşluklardaydık ki buraya tutunduk? Tesadüfler.. Bazıları bizi yıllarca peşinde sürüklüyor da sonra elde var hiç diyoruz..
Erhan okurunun profil resmi
Bakalım belki sonu güzel biter onun :)
Selman Ç. okurunun profil resmi
''Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?'' diyor Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan'da. Haksız da sayılmaz hani. Tesadüfler belki hayatımızın önemli bir kısmını oluşturuyor ancak tamemen kendimizi bırakmak pek mantıklı değil gibi.
Erhan okurunun profil resmi
Niye söylemiş ki bunu Sebahattin Ali, hayata kapılıp gitmeyelim diye mi, arada sırada kafamızı kaldırıp bir karar verelim diye mi ? Yani tesadüfen bir şey yaşıyoruz, bir etkimiz olmuyor bunda haliyle. Ama bu ya hoşumuza gidiyor, ya da nefret ediyoruz. Örneğin evlilik, ya da meslek seçimi- her ne kadar bilinçli yapılmış tercihler olduğunu iddia etsek de, hayatıızın bir yerinde bu tercihleri doğuracak olan bir tesadüfler zinciri vardır illa ki. Sizin demek istediğiniz, istersek seçmeyebiliriz bunları. Ama seçim esnasında içinde bulunduğunuz koşullar da belki bazı tesadüfler sonucu oluşmuştur. Başka bir evrende, diğerini seçme olasılığımız daha yükesekken , neden bunu seçiyoruz ki. Böyle olunca da özgür iradeden kim söz edebilir ki:) Tabi Sebahattin Ali'nin yanında böyle saçmalayan birisi yokmuş içimizdeki şeytanı yazarken, başka bir tesadüf bu da:)
1 sonraki yanıtı göster
zeyneb okurunun profil resmi
Sanki "Once" filmini izler gibi okudum yazınızı. Kendi yaşadığım tesadüfleri hatırladım. Bi duygulandım. Sonra o bahsettiğiniz öteki benliğim değiştir kanalı, gerek yok böyle duygusal bazlı şeylere dedi. Sonra alttaki linke tıkladım. Solisti gördüm felan. Bu arada tesadüfle mi ilgiliydi yazınız? :)))
Erhan okurunun profil resmi
Güzel olmuş üstüne Once, ya da üstüne Glen Hansard :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Nesrin A. okurunun profil resmi
İlk önce paylaşım saatinize baktım her zamankinden farklı olmamış mı :) Alışılageldiği gibi böyle güzel bir şarkı, böyle güzel bir yazının ardından geliyor.
Erhan okurunun profil resmi
Tesadüf diyelim :) Gündüz gördüm şarkıyı bir yerde, sonra da işte bildiğiniz gibi geldi arkası.
Evey hammond okurunun profil resmi
Şarkıda güzel, yazınızda:) Tesadüf diye bir şey yoktur hocam, ben "tesadüf" dediğimiz şeyi düşünürken tesadüften muzdarip birine denk gelmişim üstelik bana her şeyi, bir şeye yorma demiş:)) ve ben bunu da o demeden düşünmüşüm... Bu tesadüf mü şimdi? Ellerinize sağlık:)
Erhan okurunun profil resmi
Bu konu bambaşka yerlere gider, tesadüf diyelim biz yine de:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.