Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

312 syf.
9/10 puan verdi
GİRİŞ Öncelikle kitabı okumayı düşünenler için birkaç tavsiyede bulunup daha sonra yazara ve kitaba dair fikirlerimi dile getireceğim. Eğer hiç “modernizm” konusu üzerine okuma yapmadıysanız ve sosyoloji ve felsefe konusunda bi birikiminiz olduğuna inanmıyorsanız yanlış kitaba bakıyorsunuz şu anda. Başlangıç kitabı olarak tavsiye edildiyse durum daha vahim. Peki ille Bauman diyorsanız bu kitabından önce “
Akışkan Modern Dünyadan 44 Mektup
Akışkan Modern Dünyadan 44 Mektup
” ve “
Modernite, Kapitalizm, Sosyalizm
Modernite, Kapitalizm, Sosyalizm
” kitaplarını sırasıyla okumanızı tavsiye ederim. Neden sonra okunması gerektiği noktasına gelirsek “Akışkan Modernite “ kitabı bir başlangıç kitabından çok bir sonuç kitabıdır. Başka bir ifade ile akademi camiasına yazılmış dersek hata etmiş olmayız. Kitabımız geneli itibariyle başta sosyologlar ve felsefeciler olmak üzere dünyanın “modernizm” kavramına bakış açısını sunuyor. Bolca isme ve kavrama aşina olmanız gerekli amacınız maximum faydayı sağlamaksa. En basitinden Gramsci, Simmel, Cooley, Marx, Tönnies, Weber… bilip bunların terminolojisine kısmen hakim olmanız gerekir. Sonuç kitabı olduğundan dolayı da kavramların çoğunu bildiğinizi varsayıyor Bauman. Bundan yola çıkarakta bu sosyologlar ve felsefeciler üzerinden kendi fikirlerini inşa ediyor. Yok ben okuyacağım diyorsanız yine fayda sağlarsınız ama minimum seviyede olacağına emin olabilirsiniz. BAUMAN, MODERNİZM VE POSTMODERNİZM Anthony Giddens’ın deyimiyle Bauman postmodernizmin teorisyendir. Lakin Bauman’ı postmodernizme hapsetmek ona yapılacak büyük bir haksızlık olacaktır. O “modernizm” kavramını her basamağıyla ifade eden ak saçlı dedemizdir. Bauman ilgilendiği temel konuların başında “modernizm” ve “postmodernizm” kavramları gelmektedir. Modern düşüncenin dünyanın değiştirebileceği fikriyle birlikte doğduğunu ileri süren Bauman toplumsal ve psişik anlamda modernlik ayrımına gider. Toplumsal anlamda modernlik standartlar, umut ve suçlulukla ilgilidir. Psişik anlamda modernlik ise kimlikle, henüz burada olmayan, bir ödev bir misyon ve bir sorumluluk olan varlık gerçeğiyle ilgilidir. Bauman’a göre modernite kontrol etme, düzenleme, sınıflandırma düşüncesine takılmıştır. Modernlik farklılığı bir suç daha doğrusu büyük bir suç olarak görür. Postmodern durum toplumu ayartılan mutlulular ve bastırılan mutsuzlar olarak ikiye ayırır. Kabataslak bir ayrımda bulunursak modern birey üretici, asker zihniyetli, disiplinli, yalnız başına olamayan ve başlıca doğruluk modeli sağlık olan bir profil sergiler. Postmodern bireye baktığımızda ise tüketici, yaratıcı, kendilerini dengeleme eğiliminde olan ( birey ve toplum perspektifinde ) ve başlıca doğruluk modeli sağlık değil uygunluk ( fit olmak ) kavramı olan bir profil sergiler. Bauman bazı konulara dair fikirlerine dair şu videoları izleyeblirsiniz. youtube.com/watch?v=5_j2jst... youtube.com/watch?v=7WB3wDU... youtube.com/watch?v=L3yx4ae... youtube.com/watch?v=OGhgk1p... Bundan sonra kitaptaki bazı konulara dair fikirlerime yer vereceğim. SORU-CEVAP FASLI S -) “ Akışkan Modernite ” deki “akışkan” kavramı neyi ifade etmektedir? Bauman moderniteye bir süreç olarak yaklaşmış ve bunun içinde akışkan modernite diye nitelemiştir. Yazarın söylemiyle aslında modernite her dönem yeni bir şekil almaktadır ve bu söylem geç modernite, ileri modernite, postmodernite…gibi kavramlarla ifade edilmektedir. Bunları hepsini tek kavramla “akışkan modernite” ile ifade etmektedir. S - ) Modernizmin bir sonu var mı? Modernizmin bir sonu olduğu düşüncesinde değilim genel çerçevede sürekli olarak kendini revize eden bir modernite seyri izlemekteyiz. S - ) Değişimi ilerlemeyle eş tutmak doğru mudur? Çin’de insanlar birbirine eskiden “ Tanrı seni değişimle sınasın. “ derlermiş . Çünkü değişim beklenilmeyen şeylerle karşılaşmanızı sağlar ve belirsizlik yaratır. Belirsizlik ise korkular yumağıdır. Oysaki Aydınlanma Çağıyla beraber Avrupa değişimin korkulan bir şey olmadığını ve değişim olmadan ilerlemenin olmayacağını deneyimlemiştir. Genel olarak değişimi ilerlemeyle eş tutmak doğru olacaktır. S - ) Modernleşme ulusların egemenliğini zedeler mi? Modernleşen dünya 1950’lerdeki merkez-çevre kuramından sıyrılıp ulusların karşılıklı birbirine bağımlı olması noktasına gelmiştir. Bunun en güzel örneği “ ekonomik“ yapıdır. Herhangi bir ülkede gerçekleşen olaylar bütün dünya ekonomisini etkisi altına almaktadır. Şunu da eklemek gerekir devletlerin bağımlı olması veya etki alanları sahip oldukları siyasi, ekonomi…güçlerln doğrultusu şeklinde gerçkleşmektedir. S - ) Marx altyapı ve üstyapı kuramı günümüzde hala güncelliğini koruyor mu? Marx’ın altyapı olarak ifade ettiği ekonomi günümüzde üstyapıyı etkilemeye devam etmektedir. Lakin altyapının üstyapıyı etkilemesiyle beraber karşılıklı olarak etkileşim sürecine geçtiğini ifade etmek gerekir. S - ) İnsanoğlunun kendi yarattığı sınırlar ve engeller nelerdir? Bu sınırların başında devlet sınırları gelmektedir ne kadar bir özgürlüğünden faregat edip belirlilik seçeneği ile kendini güvene aldığını düşünsede yapılan aslında bir avuç elitisti memnun etmekten ötesi değildir. Sınırlar insanları biribirinden ayıran, ötekileştiren ve ayrıştıran bir süreç izlemektedir. Dikkat ederseniz önce sınırlar çizilir sonra insanlar ayrıştırır, kutuplaştırır ve düşman yaratırsınız. Devlet sınırlarından sonra yasalar, gelenekler, töreler, kültür… insanın kendisinin yarattığı nesneler olmasına rağmen günümüzde birey bunların nesnesi ve boyunduruluğu altına girmiştir. S - ) Muhalefetler neden bu kadar güçsüz? En büyük sebebi aslında iktidarların muhalefeti küçük parçalar halinde bölmesidir. Muhalefetin gücünü parçalara ayırarak kendi gücünü arttırmadan baskı kurma yolunu seçmektedir egemen sınıf. S - ) İnsan neden bütün hataları kendinde bulma eğilimiyle yetiştiriliyor? En önemli sebebi bireyin kendini pasifize etmesi gerektiği düşüncesidir. Çünkü sistemler mükemmeldir insan ise hata yapabilir fikridir oysaki sistemler kağıt üstünde ne kadar mükemmel olursa olsun içinde insan varsa o da hata verecektir. Hatanın sistemde olduğunu farkeden birey tehlikeli ve ortadan kaldırılması gereken bireyler kategorisine dahildir. Talep etme gücüne sahip bireyler istenmez sistemler tarafından. S - ) Uluslara korku gerekli midir? Korku olmazsa olmazlardandır devletler için. Yoksa düşman göstermeden egemen sınıf kitleleri devlete olan aidiyetini besleyemez. En kolay aidiyeti yeniden canlandırma yöntemi ise düşman göstermektir. S - ) “Gönüllü Kölelik” nedir? Gönüllü Kölelik bireylerin zincirlerine daha sıkı sarılmasıdır. Köleliğinin dahi farkında olmayan bireylerin kendilerini büyük patron kurgusuna kaptırmasıdır. S - ) Günümüzde “ Homoeconomicus” nasıl bir tavır sergilemektedir? Ekonomide “ Homoeconomicus” kendi çıkarları odaklı düşünen bencil varlık demektir. Modernite döneminde seçeneklerin kıtlığı altında ezilen homoeconomicus postmodernite döneminde seçeneklerin fazlalığı altında ezilmektedir. Bunun yanısıra kullanmayacağı bir çok nesneyi sahiplenme tavrı göstermekte ve bunlarla çevrelenmektedir. S - ) Birey özgürlüğe kavuşma yolunu toplum yoluyla mı yoksa birey yolu ile mi gerçekleşeceğini düşünür? Birey toplumsal bir varlık olduğundan dolayı özgürlüğü ilk olarak toplum aracılığyla kazanma yolunu seçer. Eğer toplum aracılıyla ulaşamazsa aidiyetini zayıflamasıyla beraber bireysel özgürlük yollarını seçecektir. S - ) Birey yaşamında bir rol model belirlemesi gerekir mi? Bir model belirlemek önemlidir. Önünüzü görmeniz sağlar lakin bu modele bağımlı olmamak gerekir. Yoksa model sizin için bir otorite figürü halini alması kaçınılmazdır. Bu da sizi her konuda kısıtlar ve kendiniz olmanıza engel olur. S - ) Günümüzde tapınak kavramına nasıl yaklaşıyorsunuz? Günümüzde dini tapınakları yerini tüketim tapınakları yani alışveriş mağazaları almıştır. Burada mağazaları gezerek tavaf etme sorumluluklarını yerine getiren mağaza hacılarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Küçük hazlar bireylerin ağzına bir parmak bal çalmaktan öte bir şey olmamasına karşın mağaza hacıları bu sistemin birer ateşli sempatizanı haline gelmiştir. S - ) İhtiyaçlara nasıl yaklaşıyorsunuz? İhtiyaçlar kavramının içeriği gün geçtikçe değişmekte ve kendini revize etmektedir. Hala asgari ihtiyaçların aynı kaldığı coğrafyalar yok değildir. Cep telefonu asgari bir ihtiyaç olarak değerlendirilmekte oysaki daha ömrü 20 yıl değildir. İhtiyaçlar bireylerin statüsü,sosyo kültürel seviye, mülkiyet…gibi birçok parametre tarafından belirlenmektedir. Günümüzde ihtiyaçlar genelde yapay, zoraki olmayan ve ikincil ihtiyaçlardır. S - ) “ Sağlıklı olmak ve fit olmak “ kavramları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sağlıklı olmak biyolojik ve ruhsal bir ifadedir. Bir rahatsızlığınızın ve hastalığınızın olmaması anlamına gelmektedir. Fit olmak ise genel olarak fiziksel bir görünüme denk gelir. Fiziksel bazı kıstasları sağlamanız yeterlidir. Fit olan birinin sağlıklı olmama ihtimali vardır, önemli olan ölçütlerdir. S - ) Özgürlüğümüzü veya kişiliğimizi nesneler ve roller üzerinden değerlendirmek doğru mudur? Postmodern toplumda bireyler kendilerini rolleri ve sahip oldukları üzerinden tanımlar. Oysaki bu iki kavramda gelip geçici ve kaybedilmesi muhtemel şeylerdir. Onun için kişilik ve özgürlük kavramları roller ve nesnelerden bağımsız olması gerekir. Hele ki kişilik sizi siz yapan bir kavramdır. S - ) “Oy” ve “ Para” kavramları günümüzde aynı noktada nasıl birleşiyor? Yeni ekonomik sistemde para ve oy birdir. Yani yaptığınız alışverişlerde bir nevi olduğunuz mağazaya,markaya oy atmış oluyorsunuz. X markadan alışveriş yapan biri bu firmayı iktidara taşımaya çalışıyordur. S - ) Akışkan modernitede aidiyet kavramına nasıl bakıyorsunuz? Akışkan tarihi süreçte aidiyetleriniz çoğu zaman sizi yanıltır. Çünkü elit sınıfların oluşturduğu kurgulara hapsolmuşsunuzdur. Kendi grubunuzdaki bireyleri bağımsız, farklı, özgür değerlendiriken karşı tarafı bunun tam tersi kavramlarla tanımlarsınız. Bu ayrım çoğu zamanda sizi uçuruma sürükler. Aidiyet duygusu modernizm ve postmodernizm arasındaki geçiş dönemlerinde güç kazanmıştır. Simmel, Cooley, Tönnies… ifade ve gruplamaları buna dairdir. S - ) “ Yer olmayan yer” neye karşılık gelmektedir? Mekan ve zaman kavramını minimize ettiğimiz yerleri ifade eder. Bir nevi aidiyet duygusundan sıyrıldığımız yerlerdir diyebiliriz. Bu yerlere otogar, havaalanı, otel odaları, toplu taşıma araçları… gibi yerleri örnek verebiliriz. S - ) Emek ve bedenin ayrışması nelere gebedir? Artık teknolojik gelişmeler ve beşeri sermayenin öne çıkmasıyla beraber emek ve beden birbirinden ayrışmıştır. Biribirine çok uzak olan coğrafyalardan birinden diğerine iletişim aracı vasıtasıyla emeğinizi pazarlayıp satabiliyorsunuz. İşgücü piyasası bakımından küreselleşen dünyada emek piyasasında maliyetlerin düşmesine sebep olacaktır. Ücretlerin düşmesi işveren lehine işgücü sahibinin ise aleyhine bir durumdur. S - ) Postmodern dönemde siyaset alanında bireyin pasif olduğu düşüncesi hakkında ne düşünüyorsunuz? 1900’lü yıllarda meşhur olan soru “Ne yapmalı?” ifadesiydi. Buna odaklı düşünen ve cevap arayan bireyler mevcuttu. Cevaplarda genel olarak ideolojilere karşılık geliyordu. Günümüzde sorulan soru ise “ Kimin yapacağı?” ifadesidir. Çünkü insanlar artık herşeyin farkında olmasına rağmen bu sefer sorumluluk bilincinden sürekli bir kaçış izleme ve sorumluluğu karşı tarafa yükleme eğilimi izlemektedir.
Akışkan Modernite
Akışkan ModerniteZygmunt Bauman · Can Yayınları · 2017155 okunma
··
1.106 görüntüleme
Pelin okurunun profil resmi
Harikasınız!
bhmflzf okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Size de iyi okumalar dilerim:)
Mustafa Diyar okurunun profil resmi
Katılıyorum. Kesinlikle özel başlıklı yazılar belli bir birikmişlik seviyesi ister. Okumadım ama ne dediğini anlayabiliyorum. İnceleme için teşekkürler 🌹🌷🍬
Oğuzhan Yücel okurunun profil resmi
Oy ve para kavramları bölümü mükemmel bir tespit olmuş.
bhmflzf okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Oğuzhan :)
Zeynep Seçil okurunun profil resmi
Emek dolu bir inceleme olmuş Mehmet Bey, özellikle sakin bir zamanimda okumak istiyor şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum. :)
bhmflzf okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim bu inceliği gösterdiğiniz için düşüncelerinizi bekliyorum. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Rukiye KARACA okurunun profil resmi
Uzun zamandr okuduğum hiçbir bi inceleme beni bu kadar tatmin etmemişti. Çok akademik olmanın yanı sıra verimli de bi analiz olmuş. Çok başarılı tebrik ederim 🙏
bhmflzf okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim güzel yorumunuz için.🙏
Kütüphane kedisi okurunun profil resmi
Mehmet eline sağlık, çok güzel özetlemişsin.
bi insan okurunun profil resmi
yazmayı unutmuşum.. kesin eklemem gerek.. çok güzel bir Bauman incelemesi ve özeti olmuş. teşekkürler..:)
bhmflzf okurunun profil resmi
Yorunların yarısında siz varsınız ben teşekkür ederim desteğiniz ve fikirleriniz için. :)
3 sonraki yanıtı göster
Semih Doğan okurunun profil resmi
Hocam bu incelemeyi anlamak için de belli bir birikime sahip olmak gerekir bence. Her paragrafı tam olarak anladığımı kesinlikle söyleyemem; fakat anladığım paragraflarda ve soru-cevap bölümünde seninle aynı görüşlere sahip olduğumu görmek beni memnun etti. Eline sağlık, işte senden faydalanacağımız yazılar tam olarak bunlar. Bilgi ve birikimini bizlerle paylaştığın için teşekkür ederim.
bhmflzf okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Semih yaptığın güzel yorum ve fikirlerin için. :)
1 sonraki yanıtı göster
Ayşe* okurunun profil resmi
Anlamak için üç kez okudum :} Eline koluna sağlık Mehmet, bi gün ben de bitireceğim o kitabı :D
bhmflzf okurunun profil resmi
Bi gün okuyacağına eminim ama sen çok bekletme yine de :):)
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.