Gönderi

İmparatorluğun son dönemindeki milliyetçilik kaynaklı parçalanmalara nasıl tepki verildi? İlber Ortaylı: Şüphesiz ki bir imparatorluğu yöneten ana unsurun milliyetçi parçalanmanın başını çekmesi beklenemez. Kendisi sadece o devleti, o coğrafyayı muhafaza etmekle yükümlüdür. Bu nedenledir ki Türk dilinin ve Türk tarihinin yeşerdiği coğrafyada bu işi yapacak olanlar daha çok Çarlık Rusyası’nın hükmüne geçmiş, 16.yüzyıldan beri Volga boyundaki ve Kırım’daki ve 19. asırdan itibaren de Orta Asya’daki, Kafkaslar ve Azerbaycan’daki gibi münevverlerdir. O nedenledir ki II. Meşrutiyet yıllarında bir düşünce, bir his halinde mevcut olan Türk ulusçuluğu teşkilatlanmaya başlamıştır. Türk teşkilatlanması ve hatta örgütlenme bakımından çok çarpıcı örnekler vardır. Birkaç yıl içinde Türk Ocakları, Tuna boyundan Çin sınırlarına kadar her yere yayılmıştır. Yine 1880’lerde Bahçesaray’da bir okul olarak başlayan, yani Arap harfleriyle imlayı düzelterek hızlı okumayı öğretmeye başlayan Usul-i Cedid Mektepleri İsmail Gaspıralı’nın 20 yıl içinde beş bine ulaşan birsayıyla Tuna mansabından Çin sınırlarına kadar yayılmıştır
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.