··
134 görüntüleme
Falih Rıfkı Atay bambaşka bir adam. Hem Osmanlı'nın son döneminde tam olayların içinde yaşamış hem de Cumhuriyetin kuruluş evrelerinde bizzat Atatürk ün yanında olmuştur. Atatürk ün ölümünden sonra ki döneme de şahit olmuştur. Kısacası Falih Rıfkı Atay bu toprakların en büyük değerlerinin baş taraflarındadır.
Kemalizm ve Atatürkçülük hep ortalarda gezer. Nedir bunlar, neyi işaret eder birçok kişi de bilmez. Şimdi öncelikle Kemalizm batı devletlerinin Kuvayı Milliye zamanı Mustafa Kemal 'in başlattığı vatan savunmasını anlatmak için kullanılmış ve gitt gide yaygınlaşmıştır. 'Kemal'in Adamları / Yandaşları" anlamında kullanmışlardır. O görüşü savunan ve emperyalizme karşı boyun eğmeyenleri.
Atatürkçülük ise 1950lerden sonra kendine yer bulur basında. O zamandan bugüne kadar gelmiş ve her kesimin kendi çıkarına göre değişmiştir. O döneme istinaden de Falih Rıfkı bu kitabı yazmıştır diye düşünüyorum.
Öncelikle şunu iyi anlamak gerekiyor ki, bu toplum Ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımıyor, bilmiyor, onlara gösterdiği yolu anlamıyor, hem içeride hem dışarıda nasıl bir savaş verdiğini ne yazık ki öğrenmiyor.
Osmanlı ile Cumhuriyeti karşılaştırmaktan, olmadıkları halde Osmanlı torunuyuz biz, Cumhuriyete karşıyız diyerek cahilliklerini kusuyorlar. Öncelikle hanedan soyundan gelmiyorsun ve soyundan falan değilsin bunu artik tekrar etmekten vazgeç cahil arkadaşım diye bir not bırakayım. Cumhuriyet, Osmanlı'nın aksine gelişmiş, modernleşmiş, bilimi ve eğitimi örnek rol model seçmiş, ayrımcılığa karşı, emperyalizmi devletin içinden söküp atmış halidir. Fikri hür, vicdani hür beyinler yetiştirmek ister. Bir yeri iyi göstermeye çalışıp diğerini kötü göstermeye çalışmanın anlamı da yok. Bunu idrak edememiş olanları anlamak mümkün değil. Neden yıkıldı neden kuruldu. Bunu öğren o zaman fikirlerin değişecek diye ikinci notumu da o arkadaşlara bırakıyorum.
Eline sağlık inceleme için. Devam ederdim yoruma ama inceleme içinde inceleme gibi olacak o yüzden yarıda keseyim. :))
Etkinliğe katkın; fikirlerin ve düşüncelerin için tekrar teşekkür ederim.
Yüreğindeki Atatürk sevgisi hiç bitmesin, hep artsın.
Olsun olsun. Ben daha yazardım da biraz da sıkılgan bir yapım var yazarken bunalımlar geçiriyorum. Kime ne anlatacaksın oluyor işte. Bilgili insanlar ile tartışsan her türlü anlatabilirsin ama sabit düşünceli ve bilmeden bildiğini sanan kişiler ile tartışmayı geç oturup iki çift laflasan başka konularda bile en sonunda gülerken bulursun kendini acı acı. Yorumun için ayrıca teşekkürler:)
“Hiçbir yere ait değilim derken tam da Atatürkçüymüşüm” ifadene bayıldım:)) Samimi ve dolu dolu bir inceleme olmuş, emeklerine sağlık Sema... Sevgilerimle...
elinize sağlık güzel inceleme olmuş. kolay gelsin
Muhteşem bir yazıydı. Elinize sağlık
Eğer, hem doğuda hem batıda 8-10 ülkeyi gezseniz ,Atatürk'ün bu ülkenin başına gelmiş en iyi şey olduğunu anlardınız. Arabistan'a gidip bir süre yaşaMa şansınız olsa, islamdan nefret ederdiniz. İnsan beyni sağ ve sol yarımküreden oluşur. Her iki tarafın işlevleri farlklı olmakla birlikte aralarında ki uyum çok önemlidir. Atatürk, hem doğu hem batı kültürünün sentezinden oluşacak ideal ülkeyi kurmaya çalıştı. Ama cahillik, düşünme ve emek gerektirmediğinden her zaman daha caziptir.
" Millet bütün dünya işlerinde ne şeriat ne de herhangi bir ideolojinin baskısı altında olmayarak, yalnız günün şartları içinde kendisi için en yararlıyı düşünerek karar verir." Öz Atatürkçülük " budur."( Syf. 21)
Peki bu da bir ideoloji değil midir?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.