Gönderi

Geleceğin toplumlarına biçim verebilecek yapıcı ruhun ancak Batı'da bulunduğunu anlamıştı. Doğu politikasının dalaverelerinden, kaçamaklarından, düşünce ve sözlerindeki kaypaklık ve örtülülükten nefret ediyordu. Kendisi içinden geçeni olduğu gibi açıklamayı, aka ak, karaya kara demesini severdi. O kadar ki bu açık sözlülüğü düşmanlarını çileden çıkarmakla kalmaz, çok vakit dostlarını bile zor durumda bırakırdı.
Sayfa 64 - Altın Kitaplar
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.