Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kafanızın içini görmeme engel olun!
Toplantı kitabı; Ben Robot. Ortalıkta kitabın okunduğuna dair birtakım izler var lakin okunmuş olduğuna ilişkin hiçbir görüş, fikir veyahut düşünce yansıması ne yazık ki yok. Zannediyorum ki aksiyon bütünüyle toplantıya bırakılıyor ama kendi adıma ben, böyle bir yol izlemeyeceğimi belirterek kitapla alakalı yorumuma geçmek istiyorum. Kitap bir bilimkurgu kitabı, esasen ben bu minval üzere olan kitapların varsa filmlerini izlemeyi tercih ediyorum hoş filmi olmasına mukabil toplantı kitabı olduğu için okumak zorunda kaldım. Genel anlamda neden izlemeyi tercih ettiğime gelelim. Benim kitap okumak özelinde kitaptan bazı beklentilerim oluyor her okur gibi; edebi beklenti, kelime oyunları, anlatımın güzelliği ve derinliği vs. vs. benzeri şeyler. Bu kitap nezdinde beklentilerimin kendi ayakları üzerinde durarak bana ağırlığını hissettirmesini zaten ummuyordum ama bu kadar da kötü bir anlatımı gerçekten beklemiyordum. Yazarın zihnine, robot ve gelecekteki teknolojiye ilişkin çok güzel düşünceler gelmiş fakat bunu daha güzel nasıl yansıtabilirim ya da daha hoş nasıl gösterebilirim diye hiç düşünmemiş ya da herhangi bir çaba sarf etmemiş gibi geldi bana. Bir gazeteci, bir Psikolog olan Dr. Calvin ile uzun ve günlere yayılmış bir röportaj gerçekleştiriyor, yıl iki bin yüzler falan, anlatım esnasında zamanlar bir ara dili geçmiş zaman oluyor sonra şimdiye dönüyor derken ortalık karışıyor, kim anlatıyor kim dinliyor neredeyiz ne yapıyoruz hiç belli olmuyor birde üzerine bilimsel kelimeler derken odaklanma sorunu yaşanıyor, bu sorunun üzerine, belli bir olay üzerinden devam eden bir kurgu ya da anlatımın olmadığı yani aslında Dr. Calvin’in şahit olduğu robotlarla ilgili birden fazla deneyiminin yansıtılmaya çalışıldığı sonradan anlaşılıyor. Anlatımı, edebi yönünü bir kenara bırakarak içerikle alakalı düşüncem ise oldukça olumlu. Doğrusu her bir robot hikayesi çok hoşuma gitti, odaklanabildiğim ölçüde büyük keyif aldım. Bu noktadan sonra ufak tefek merak kaçıranlar verebilirim ama bana sorarsanız okumaya devam edin çünkü okuma arzunuzu kaçıracağını düşünmüyorum. Bütün hikayelerin ana çıkış noktası kitabın başında yazan 3 yasa. Peki bu yasalar ne der bir bakalım; 1. Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz. 2. Robotlar, Birinci Kanun'la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır. 3. Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun'la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır. Bu yasalara istinaden Dr. Calvin’in bizzat müdahil olduğu hikayeleri anlatıyor kitabımız. Hikayeler dediğim gibi bazı beklentileri düşürerek okuduğunda sizin mantığınızı zorlamasıyla ve çözümler üretilirken düşündürmesiyle oldukça keyif veriyor. Çok fazla derin okuma yaptığımdan mıdır nedir kimi hikâyeyi okurken metaforlar var gibi geldi bana. Emin olmamakla beraber; İnançlı insanların robot olarak gösterildiği kanısına vardığımı ifade ederken neden bu kanıda olduğumu da yazmak istiyorum. Bir hikayesinde, hikâyenin başlığını hatırlamıyorum ama baş rolünde Şirin adında bir robot vardı. Şimdi bu Şirin varlığını sorgulayan, “Ben varım, çünkü düşünüyorum.” Diyen bir robot hatta hikâyenin bir diğer ana kahramanı olan iki bilim adamının “Seni biz yaptık buna inanacaksın.” Demelerine mukabil; “Bana söylenenleri oldukları gibi kabul edemem.” Diyerekten önce varlığını sonrasında da nasıl var olduğuna dair sorgulamalarını yapıyor hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, sonraları bir yaratıcının, öncelikle insanları yarattığını sonrasında ise insanların kusurlu ve eksik bir yaratılışı olmasından kendilerini yani acıkma, yeme, içme, uyuma gibi zaruri dürtüleri olmayan daha üstün ve interaktif bir yapıda olan robotları yarattığını ileri sürüyor. Onları yapan insanların sözlerini dinlemeyip zihninde yarattığı kendi tanrısına inanmaya başlıyor ve diğer ona bağlı robotlara da kendisinin bir peygamber olduğunu ve yaratıcıya hizmet ettiğini, bu sebeple onlarında tanrısına hizmet etmesi gerekliliğini yayıyor. Yani özetle bilim adamları inançsız, her şeyi bilimin var ettiği alt mesajını vermeye çalışırken robotlar ise bu işin bir yaratıcının eli ile yapıldığı alt mesajını vermeye çalışıyor ama biz okurken robotları oluşturanın bilim adamları olduğunu bildiğimiz için bir anlamda öyle bir tanrının olamayacağı gözünden bakıyoruz olaya ve tamda bu sebeple yazarımız; yine tekrar ediyorum emin olmamakla beraber Ateist tarafı savunduğunu gözlemlemiş oluyoruz. Bir başka hikayesinin ana teması; intikam duygusuydu ve benim dikkatimi celp ettiğinden bu hikâyeye de değinmek istedim. Hikâyede zihin okuyan bir robot var, zihin okuduğundan kendisine bir başka insan için sorulan sorularda yalan söylemek zorunda kalıyor. Çünkü soruyu soran kişinin zihnini okuduğundan hemen birinci yasa devreye giriyor ve zihnini okuduğu bireyin zarar görmemesi için gerçek cevabı vermek yerine onun duymak istediği cevabı veriyor. Hoş robot bu; ileriyi öngöremediği için hatta “Gerçeklerin muhakkak bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.” Sözünü de bilmediğinden beynine yerleştirilen yasa gereği yalan söylüyor ama iş dönüp dolaşıp ortaya çıkıyor. Sonrasında ilginçtir, yalana inanarak kalbi kırılan Dr. Calvin robotu bir çıkmaz önergeyle bozuyor ve onun iyiliği için üretilmiş olan robotu yok olmaya mahkûm ediyor. Bu noktada esasen kitabın çoğu noktasında okuyucu olarak; insanlar ile robotları karşılaştırmak durumunda kalıyor, insan psikolojisine dair tespitlerde bulunuyoruz, zaten kitap sürekli psikoloji çevresinde dolandığı için yazarda bilhassa bunu amaçlamış olabilir. Tabi kimi yerleri hem üzüyor hem de düşündürüyor. Örneğin, hüzünlenmek ve düşünmek için Dr. Calvin’in bozduğu robotun ardından şu sözler kalıyor geriye; “Kafanızın içini görmeme engel olun! Beyniniz acı, hayal kırıklığı ve nefret dolu! Benim kötü bir niyetim yoktu buna inanın. Ben yalnızca yardım etmeye çalıştım.” Baya uzun oldu farkındayım ama son olarak bilimkurgudan çıkarıp gerçek olsa nasıl olurdu diye düşünmeden edemediğim için birkaç cümlede bu konu üzerine yazmak istedim. Bir robotun savcı olmasını ya da bir ülkeyi yöneten olmasını düşünebilirdim ya da dileyebilirdim. Çünkü kendi yasaları gereği adaletli olmak zorunda olacağından daha güzel bir dünyaya zemin hazırlaması çok muhtemel bir sonuç olurdu. İnsan hatalarının fazla olduğu yerlerde pek ala kullanılabilmesi ile hem işin daha iyi sonuçlar doğurmasını hem de insanların canlarını başından tehlikeye atmadığı için iyi bir tercih olmasıyla yine insan hayatına olumlu etki ettiğini görmüş olurduk. Hoş yapay zekâ sonuçta ve kendi başlarına kendilerini üretip tamir eder sonrasında zihinlerindeki yasaları değiştirerek dünyayı ele geçirmek isteyebilirler mi? Bence isterler ama böylesi bir sonucu kabul edemem diyemem. Çünkü insanlık şimdiye kadarki yaptıklarıyla zaten yeterince kötü bir sonu hak ettiler, bu sonun robotlarla olması ne kadar güzel olurdu diye düşünmeden edemiyorum, çünkü insanlıktan alınacak büyük bir intikam var ve bunu yapan neden robotlar olmasın… Keyifli okumalar dilerim.
Ben Robot
Ben RobotIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 20227,2bin okunma
··
152 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Eline sağlık Anıl, kitabın hem edebi yönüne hem de içerik yönüne detaylıca eğildiğin bir inceleme olmuş, benim için de gayet iyi bir prova oldu birkaç gün sonra okumaya başlayacağım kitap için. Filmleri olan kitaplar açısından -1984, Gülün Adı, Şato, Otomatik Portakal, Ben Robot, Trainspotting, Dövüş Kulübü vs.- eleştirin aslında haklı bir eleştiri, dediğin gibi edebiyat türünde bir kurmaca kitap okuyorsak bu tür eserlerden edebi beklenti, kelime anlatımı, betimleme zenginliği ya da yazarın, görülmemiş başka bir teknikle eseri yoğurma beklentisi içerisine girebiliriz, bu doğal bir davranış. Sanırım bu konuda filmlerin yapılagelmesi de bizim aklımızı çelici bir rol oynuyor. Maymunlar Gezegeni kitabını okurken kitabın içerisinde bu film-kitap ilişkisinden öznel yorumlarla birlikte biraz bahsedilmişti. Daha çok halk onayı ve hazır, yorulmadan edinilen bilgi, görsellik olması açısından filmler de kitaplardan daha çok rağbet görebiliyor. Teşekkür ederim bu güzel inceleme için...
Anıl okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim Oğuz, inceleme yazarsan merak ediyorum ne düşüncelerini, bilimkurgu kitaplarının filmler tarafına oldukça açıklık getirecek gibisin, tekrardan teşekkürler görüşmek üzere, sağlıcakla.
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok kaliteli bir inceleme olmuş Anıl, eline sağlık. Yazdığın her şeye katılıyorum. Asimov ile ilgili yaptığın çıkarımlarda da haklı olduğunu düşünüyorum, ben de okurken fark etmiştim... Keyifle okudum.
Anıl okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Semih, senin incelemen de çok başarılıydı, umarım gelebilirsin toplantıya çünkü üzerine konuşulacak hala bir sürü konu var, o anlamda iyi bir kitap seçilmiş olduğunu düşünüyorum. Görüşmek üzere sağlıcakla.
3 sonraki yanıtı göster
Esra Koç okurunun profil resmi
Önce yazılmayan incelemelere ve fikirlere bir sitem edilmiş. Sanırım Anıl Bey i sinirlendirdik:))) kitabı okuyupta yorum yapmayarak :) Aslında biraz gönlünüz olsun diye buraya yaziyim. Öncelikle incelemeniz doğru noktalara birçok kişinin hemfikir olacağı şekilde yaklaşarak yol gösterici olmuş. Bu yüzden ellerinize sağlık. Özellikle ikinci paragrafa tamamen katılıyorum. Kitap kendi alanında diğer bilim kurgu kitaplarını okumasam da oldukça başarılı. Ancak hani bazen bi şarkı dinlersiniz, hoşunuza gider o anlık sonra tekrar açıp dinleme gereği duymazsınız ya ben de bu kitaba dair öyle bi his uyandı. Ne bayıldım diyebilirim ne sevmedim. Bazı yönlerden tatmin edici bazı yönlerden eksik bırakan bi kitap. Belki bilim kurgunun doğası budur bilemiyorum. Yazar kitabın sonunda metafor kullanmadım demiş ama sanki her bir robot insan doğasındaki kötü iyi huyların birer temsilcisiydi. Onlar üzerinden dindar, yalancı, siyasetçi, dost olabilen, duygusal insanların robotik halleri ve üç yasanın örtüşmediği noktalarda; doğan boşluklardan oluşan öykülere yer vermiş yazar... Bi dk ben yine sizin gazınıza geldim herşeyi yazdım sanki :(( susuyorum :))))
Anıl okurunun profil resmi
Yok yahu sitem etmiyorum da yani ne bileyim yazılabilir bir şeyler ben inceleme yaptım ama şuraya yazmadığım dünya kadar konu var, onları da toplantıda konuşurum, :) Gaza gelmeniz iyi olmuş yalnız :)
Ferah okurunun profil resmi
Bir türlü bilim kurgu romanları okuyamıyorum. Belki de yaşlılıktan kaynaklı. Teknolojiler, kurgular kavrama kabiliyeti bir türlü oluşmuyor. Böyle güzel incelemeleri okuyup kavramaya çalışmak beni bu tür kitaplara yönlendirir mi onu da bilmiyorum. Okudum incelemeyi bir daha bir daha okuyacağım. İzahatına sağlık.
Anıl okurunun profil resmi
Ferah Ablacım bende okumuyorum çok fazla hoş mecbur kalmasam belki yine okumazdım ama pişman olmadım diyebilirim, yukarıda yazdığım gibi izlemeyi daha çok seviyorum örneğin şu anki kullanıcı adım Jay Garrick bir bilimkurgu çizgi romanının kahramanı :) Çok teşekkür ederim ayrıca diyorum, görüşmek üzere sağlıcakla ablacım. :)
Osman Y. okurunun profil resmi
Anıl Hocam emeğinize sağlık.. pardon bunu robotum yazdı. İnsan olmak mı daha zor robot olmak mı ?
Anıl okurunun profil resmi
Size nasıl yardımcı olabilirim Osman Bey, rota yeniden hesaplanıyor..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.