Son birkaç senedir gerçekten umutsuz bir vâkâ halini aldı bu fuar işi. Ortaokuldaki kardeşimi alıp götürmek istiyorum, arkadaşlarından duyuyormuş, bir de işin içinde kitap olunca çok istedi. Ama korkuyorum. Geçen sene gençlerin yerlerde süründüğünü (mecaz yapmıyorum) gördükten sonra bu sene ufacık çocuğu nereye götüreyim ben! Ve hakikaten gelen gençlere bakıyorum kızlı erkekli muhabbete goygoyculuk yapmaya gelmiş çoğu. Birkaç temiz yüzlü kız gördüm birkaç tane de efendi oğlan gördüm geçmişler Yaşar Kemal, Sabahattin Ali, Mustafa Kutlu gibi üstadların eserlerini heyecanla inceliyorlardı. Bir de bir öğretmenle tanıştım. Birbirimize kitap tavsiyesinde bulunduk ve biraz o kitaplar üzerine muhabbet ettik. İkimiz de birbirimizin önce önce bitiremediği birer kitabı satın almıştık. Tüm o on binlerin arasında yine bir-iki tanecik de olsa güzel insanla, kaliteli okurla karşılaşma şansım oldu ama artık bu sene o ufacık ihtimal için bile gidesim kalmadı. Ölü neslin Hüzünlü Bir Ponçik ayarında kağıttan tezekler için anne babalarının binbir emekle kazandığı üç beş kuruşu heba etmelerine şahitlik etmek istemiyorum artık. Ahh... Yine neticede biz bize kaldık sevgili okur, biz bize...