Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

SADECE HİKAYE
Erhan Bey yine hikaye etkinliği açmış, bu adamın da hiç işi gücü yok mu? Oyda verdim belirlenmiş konulara. Yazar mıyım? Denerim, olduğu kadar. Yolculuk ve empati. Yolculuğu deneyeyim gayet açık ve geniş kapsamlı. Yolculuk? Nereden nereye? Otobüs, tren, vapur, uçak, zeplin, uzay gemisi. Geçelim çok somut. Zihinsel yolculuk, boyutlar arası geçiş? Zihnimin içinde ilerliyormuşum sonra kayboluyorum. İnception. Yapabilir miyim? Bu konuda bilgim yok. Altyapı ister. Bunu bir fizikçi yazsın. Zamansal yolculuklar? Şimdi buradan kalkıp 1980’e gidiyormuşum. Yok 80 olmaz darbe zamanı. Farklı bir zamana gitmeliyim. Neyle gideceğim? Bir film vardı, yaşlı bir adam ile gencin. Zamanlarası geziyorlardı. Neydi o? Heh, Geleceğe Dönüş. Onların arabasındaymışım, mağara zamanına gidiyormuşum. AROG. Yok bu da olmadı. Uzanmalı biraz böyle gezinerek bir şey bulamayacağım. Empatiyi denemeliyim. Empati, empati. İletişim. Bir film sahnesi vardı Haluk Bilginer’in, arkadaşı ile meyhanede, gençten bir garson ile diyaloğu. Ne diyordu orada? “Evladım şunun tadına bakar mısın?” “Değiştireyim hemen efendim” “Evladım şunu tadına bir bakar mısın?” Arkadaşı araya giriyordu sonra, rahat bırak çocuğu değiştirsin işte diyerek. Haluk Bilginer “İnsanlar adam gibi dinlemiyor birbirlerini. Cümleyi bitirmeden otomatik cevap.. Her şey otomatik zaten. Sonra anlaşamıyoruz! Anlaşamazsın tabi..” diyordu. Buna benzer bir şeyler olmalı? Müşteri Hizmetlerini aramışım, sorunun ne olduğunu öğrenmeye çalışırken operatörde onu suçladığımı zannederek kendini savunuyormuş. Empati, yolculuk , soyut yolculuklar, iletişim, empati, birbirimizi dinlemiyoruz…. Dedem ile tarlaya gidiyormuşuz, toprak yolun üzerinde durup elime bir kürek veriyormuş, kazmaya başlıyormuşum. İki kürek kazmamla önümüzde bir ev oluyormuş biriketten. Füsun gelip evin içine giriyormuş kimseye bir şey demeden. Sonra patronum çıkıyormuş evden, beni azarlamaya başlıyormuş. Dedem patrona kızıp eve değneğiyle vuruyormuş. Ev olduğu gibi yıkılıyormuş. Füsun’un abisi Cemil gelip bana bir yumruk atıyormuş. Off neredeyim ben. Evde. Uykuda iyi gelmiş, tatlı tatlı. Ne biçim bir rüyaydı o yahu. Cemil nereden çıktı? Saat kaç? Telefonum nerede? Buradaymış. 7 cevapsız arama, kim aramış, Füsun. Mesajda gelmiş, 3 tane. “Hayatım Napıyosun?” “Neredesin?” “Canın cehenneme hep aynı hareketler.” Aramalı bir kızı. Aaa, açmadı gitti. -Neredesin sen? -Nerede olacağım Hayatım evdeyim. -Kaç kere aradım seni?? -Yedi kere aramışsın. -Dünyada sadece sen varmışsın gibi davranmayı bırak. -… - Sen niye böyle yapıyorsun ya??? -Ben bir şey yapmıyorum Hayatım. -İyi, sen böyle davranmaya devam et. Bip bip bip.. Hiç utanmıyor da telefonu yüzüme kapatmaya. Bu kız niye böyle hırçınlaştı ki? Ne olmuş sanki telefonu açmadıysam. Benim de işim olamaz mı, kendimle kalmak isteyemez miyim? Alışamadı gitti bana. Kaç kere konuştuk aynı konuları. Hep aynı dert, sen neredesin neredesin, dünya senin çevrende dönmüyor, insanlara dilediğin gibi davranamazsın, sorumsuzsun, umursamazsın, keyfin yerinde olduktan sonra dünya yansa umurunda değil, hikaye yazıyorsan da insan arada bir telefonuna bakar, şu telefonu sessize almaktan vazgeç, sen hiç özlemez misin bir kere de sen ara… Niye böyle yapıyor bu kız ya? Çene çene çene. İlk tanıştığımızda da böyle miydi? Ne güzel günlerdi. Biz nerede tanışmıştık ki? Üniversiteden sınıf arkadaşım. Anlaşamayacağımız dört yıl boyunca hiç konuşmamızdan belliymiş aslında. Atamam onun bulunduğu şehre çıktığında duygusal boşlukta mıydım? İlk çağırdığım da gelmişti, beni önceden mi beğeniyordu. Sanmam. Evde yalnızdı kız koca gün boyunca. Hem arkadaşı gelmiş başka şehirden. Arkadaş? Ne güzel eğleniyorduk ilk günlerimiz de. Hep makara boş muhabbetler, kahkahalar, sinemalar, tiyatrolar, kitaplar.. İşe başlayınca bir haller oldu bu kıza. Aklını mı karıştırıyorlar? Yok canım daha neler koca iki yıl. Yok, dur olmadı. Burada bir sıkıntı var. “Atamam onun bulunduğu şehre çıktığında duygusal boşlukta mıydım?” dramatize mi ediyor durumu? Hikaye de çok sıradan sanki. Nasıl yapmalı? Niye böyle yapıyor bu kız ya? Çene çene çene. İlk tanıştığımızda da böyle miydi? Ne güzel günlerdi. Biz nerede tanışmıştık ki? Eski iş yerimden. Benden sonra başlamıştı. Dört erkeğin arasında bir kadın. Nasıl etkilenmiştim görünce. Diğerleri evli, nişanlıydı helesi. Bir de mücadele olsa işim zordu. Kim bakar bana. Nasıl da ilgi göstermiştim. “Füsun Hanım çay içer miydiniz?” “Sigara içmeye ineceğim de siz de gelir misiniz?” “Aaa ne okuyorsunuz? Ben de çok severim Ayşe Külin’i”. Yok artık, daha neler. Hayatında hiç Ayşe Külin mi okudun sen mendebur, ayaklara bak. Doğum gününde eski baskı bir kitap hediye etmiştim. İş çıkışları beraber biraz yürüyebilmek için yolu uzatmalar. Ne güzel eğleniyorduk ilk günlerimiz de. Hep makara boş muhabbetler, kahkahalar, sinemalar, tiyatrolar, kitaplar.. Niye böyle oldu ki şimdi? Artık aynı şehirde de değiliz sorun bu mu? Hem o mendebur patron niye kovdu ki beni işten? Neymiş efendim kafama göre işyerine girip çıkamazmışım. Gözümü vardı yoksa kız da, yok canım daha neler? Bıktı mı yoksa benden? Bıksa neden beraber olsun ki, katlansın bu kadar katlansın bana. Belki sevmemiştir, yanındayken beraber geçirdiğimiz zamanlardan hoşlanıyordur. Belki bir arkadaş belki biraz da alışkanlık. Nasıl yapsam da gönlünü alsam? Yanına mı gitsem en yakın zamanda. En iyisi gitmek. Özledim de. Bir de hediye aldım mı tamamdır çözülür bu iş. Çiçek de almalı, anlamlı bir de not. Bilmem beni anlıyor musunuz? Oldu heralde. Biraz kısa oldu sanki. Uzatmalı mı biraz. Yok canım etki düşer. Neyse bu şekilde paylaşmalı. Kalanına okur karar versin.
··
65 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, zaman bulamıyorum aslında bu aralar, ama başladık bir kere:) Yalnız tarzınız oturuyor yavaş yavaş gördüğüm kadarıyla - Yani hani öykü İbrahim'in anlıyor insanlar. İyi bir şey:) Bi de empati olayı var- genellikle neden benimle empati kurulmadı diye düşünülüyor empati kurmak yerine. Güzel olmuş bence, teşekkürler katkınız için.
İbrahim okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim, bunlar benim için büyük övgüler. Yavaş yavaş bir şeyler oturtmaya çalışıyorum diyelim . Kâh okuyarak kâh deneyerek kâh inceleyerek. Asıl teşekkürü hak eden sizsiniz o kadar emek veriyorsunuz. Sevgilerimle.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ahahha Ayşe Kulin muhabbetleri falan bana kendi yazdığım öykümdeki Livaneli ve Elif Şafak'ı hatırlattı. :) Hem gülünç hem de yarımlık hissettiren yine sana özgün bir hikaye olmuş İbrahim, eline sağlık.
İbrahim okurunun profil resmi
Hafiften öykünmeler olabilir tabi :))) işte elimizden geldiğince bir şeyler karalamaya çalıştık. Teşekkür ederim Oğuz beğenmene sevindim. Sevgilerimle :))
Rahime okurunun profil resmi
Çok akıcı bir hikaye olmuş. Hâlbuki iç konuşmalar, sorular, cevaplar ve hikaye içinde hikaye yazmak gibi bir çok şeyi okura rahat bir şekilde aktarmak çok zor bir şeydir. Ama üstesinden başarılı bir şekilde gelmişsiniz. Şu akıcılık konusunda benim de kendimi geliştirmem gerekiyor sanırım. Kıskanıyorum böyle hikayeleri görünce. :) Elinize sağlık.
İbrahim okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim :)) biz https://1000kitap.com/yazar/vusat-o-bener 'in talebesiyiz :))
Ferah okurunun profil resmi
''Bir de hediye aldım mı tamamdır çözülür bu iş. '' Süper, empati yapmaya çalışıyorum bu cümleyi yazan adam ve hediyeyi aldıktan sonra ne tepki vereceğini meral ettiğim kız adına:))) Kaleminize sağlık.
İbrahim okurunun profil resmi
Rica ederim efenim, mesaj alınmış galiba :)) çiziktiriverdik işte bir şeyler elimizden geldiğince :)
Begüm(şimdi düşünmeliyim) okurunun profil resmi
Hikaye ne güzel, elinize sağlık. Yalnız birçok yazım yanlışı dikkatimi çekti. “Uyku da iyi gelmiş, tatlı tatlı.” “Hayatım ne yapıyorsun?” “İlk çağırdığımda gelmişti, beni önceden mi beğeniyordu?” “Gözü mü vardı yoksa kızda?“ “Yanına mı gitsem en yakın zamanda?“ “Oldu herhalde.“ Paylaşmak istedim, belki düzenlemek istersiniz diye. Umarım mazur görürsünüz. Bir de iki değil dört değil üç nokta(...) :) Kaleminize sağlık tekrar. İyi akşamlar dilerim.
İbrahim okurunun profil resmi
Teşekkür ederim efenim, beğenmenize sevindim. "-de / da" larda bir sıkıntı yaşamışım dikkat etmemişim. "Hayatım Napıyorsun" da konuşma. Konuşmalar birebir aktarılır. Tekrardan teşekkür ederim. Sevgilerimle.
1 sonraki yanıtı göster
Osman Y. okurunun profil resmi
İbrahim seviyorum yazdıklarını okumayı, gecikmiş bir yorum oldu ama idare et :) Bu ay da bir şehir hikayesi yaz da okuyalım 3 günün var :)
İbrahim okurunun profil resmi
Bu ay yoğunum biraz ama bakalım ay bitince başka bir hikaye gelebilir tabi :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.