Katılmadığım bir konu var. Erkeklerin kadınlardan daha şanslı olduğu ve sen tarafından bu şanssızlığın klitoris ile dengelendiği düşüncesi. Ne yazık ki birçok kadın orgazm olmayı tek ve büyük bir şans olarak görüyor ama ne yazık ki bu kadın soyunun tek şansı değil. Biz iki beyin lobunun arasındaki daha sık bağlantılar sayesinde birçok işe aynı anda odaklanabiliyoruz. Erkeklerde bu bağlar daha seyrek olduğu için sadece bir konu üzerinde konsantre olabiliyorlar. Yani günümüzün iş dünyasında aranan özellik olan multitasking gibi bir özellik onlarda mevcut olmadığı için çoğu işi proaktif olarak yapmaları mümkün olmuyor. Bu sadece verebileceğim küçük bir örnek. Doğum ve regl konularına gelince; bence doğanın kadın vücudunu yenilemesi için onlara verdiği başka bir şans. Normal doğum yapan kadınların bağışıklıkları güçlendiği için çok üzün süre hastalanmadıkları gözlemlenmiş ( çok farklı bir durum olmadığı sürece). Bunun yanı sıra Türkiye gerçeğinde askerlik gibi zorunlu tutulan ve kişinin psikolojisini tamamen farklı bir noktaya -kimi zaman kötü, kimi zaman iyi- getiren bir olgu var. Toplumun dayattığı ailene, evine bakacaksın, aileni madur etmeyeceksin’leri saymıyorum bile. Eğer ki penis boyu küçük olursa vay o adamın haline zaten. Kendini yatakta ıspatlayamayan birey, toplumda kendini baskın göstermek için elinden geleni ardına koymuyor. Artık ben iş hayatımda karşılaştığım böyle tiplerin kesinlikle cinsel sorunları olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlarla aramızda: “Hatun gene vermemiş, agresif yapıyor bamya.” diye dalga geçiyoruz. Fiziksel olarak bilimsel gerçekler doğrultusunda erkek vücudu her ne kadar kadınınkinden güçlü olsa da psikolojik olarak çok güçlüyüz. Öyle güçlüyüz ki tecavüze uğrayıp, tecavüzcü salık verildiği halde hayatın gerçekleriyle bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Çoğu kadın farkında olsun olmasın hayatında en az bir kere sözlü ya da fiziksel tacize uğramıştır ve buna rağmen çoğu akıl sağlığını koruyup erkeklerle olan diyaloğunu sürdürür. Bence bu fiziksel olarak en güçlü erkeğin yapabileceği güç gösterisinden daha kuvvetli bir güç gösterisidir.
Cinsellik konusunun üzerine eğildiğini ve çoğu kadını bilgilendirmek kendini de bir o kadar bilgilenmek istediğini biliyorum. Ben bu konu hakkında o kadar çok okumuyorum ( olayın tamamen doğaçlama olduğunu ve içgüdüsel hareketlerle tamamlandığını düşündüğüm için bu benim tercihim). Toplumun cinsellik konusundaki gerçeklerini buraya yazman çok güzel olmuş ama klitorisin bir şans olduğunu vurgulamak istiyorsan ilk olarak bireye toplumda neler yapabileceğini göstermen gerek. Emin ol bir çok iş kadını tek seferde en az iki kez boşalıyordur çünkü kendini ispatlayan bir kadın yatakta partnerine olması gerektiği kadar ilgiyi gösterir ve önceliği kendisine verir. Yani bu boşalamama mevzularının en temel etkeni, toplumun kadına verdiği değerle bağlantılı. Tabi, bu sadece benim düşüncem.
Ellerine sağlık, benzerliklerimizi görünce keyifle okudum.
Yorumunu büyük bir özgüvenle okudum.Senin dediğin bilgileri büyüdükçe öğrendim.Küçükken kafamda kadın erkek ilişkileri öyle yer ediyordu maalesef.Ben de araştırdıkça öğrendim dediğin bilgileri fakat kitap biraz da cinsellik,doğum kontrolü vs. hakkında olunca direk çocukken yaşadıklarım geldi ve onlarla bağdaştırdım.Bir de asıl amacım kadınlara cinsel özgüvenini kazandırmak aslında.Kadınların cinsellikte kendini kötü ve şanssız hissetmesini istemiyorum ve bunu düzeltmeye çalışıyorum.Bu güzel yorumunu küçük Marie de okusaydı keşke :)) "Klitorisin bir şans olduğunu vurgulamak istiyorsan ilk olarak bireye toplumda neler yapabileceğini göstermen gerek" cümlesini biraz açar mısın?
1 sonraki yanıtı göster
Kitaba benim yaptığım incelemeden kat kat daha güzel ve içten bir inceleme yazdığınız için teşekkür ederim, bence sizinki bir kadın bakış açısından yazıldığı için çok daha büyük bir anlam taşıyor benim gözümde.
Geçenlerde Virginia Woolf okurken şöyle bir cümleyle karşılaşmıştım :
"Kadınlık korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan çıkınca her şey olabilir."
Düşündüm kadının korunmasıyla korunmaya muhtaç bir varoluş olması arasındaki farkları...
Psikoloji ve mekan yönetimi derslerinde de belirtildiği gibi insanın kendini tanıyamadan çevresini tanıyamaması gibi, bir kadının da vücudunu tanıyamadan etrafında ona karşı oluşan tabuları tanıyamaması ve yıkamaması çok normaldir, diye düşündüm. Bu kitap ise günümüz dünyasında besleyici bir ışık alması gerekirken karanlıkta kalmış cinsellik temasına insanların da anketlerine yer vererek pek çok yelpazeden bakmaya çalışmış. Pek tabii siz de kendi duygu ikliminizi sentezleyerek katmışsınız.
Elinize ve sitedeki cinsellikle ilgili konular amirliğinize sağlık.
*Tek eleştirim yazılarınızda noktalamalar veya paragraflar arasında biraz boşluk verebilirseniz çok daha rahat bir okuma süreci sağlarsınız bize ama yine de sizin tercihiniz tabii ki. :)
Asıl ben size çook teşekkür ederim, kitabı sizin sayenizde tanıdım ve okudum.Eleştirinize de katılıyorum, düzeltmeye çalıştım fakat benim telefonumda bir sorun var sanırım.Bilgisayardan düzeltmeye çalışacağım. :))
1 sonraki yanıtı göster
Hayatımızda büyük yeri olan orgazm ve cinselliği o kadar rahat ve iyi ifade etmişsiniz ki..
En büyük sorunda yine bu zaten, kişinin kendini iyi ifade edememesi.
Ama maalesef yine toplum kurallarımız bunların ayıp şeyler olduğunu söyler. Ailede bilgi verilmez ayıptır, arkadaşla konuşulamaz çünkü ayıp olduğu için utanır, en önemlisi de ne istediğini partnerine bile anlatamaz.
Anlatamadığı gibi önyargılarla geçirilen cinsel bir hayat
”seksten sonra erkeğin dönüp sırtını uyuması” gibi...
oysa araştırdığımızda hepsinin bilimsel bir açıklaması var.
inceleme için teşekkürler☺️
Bu tarz "tabu" konularla ilgili kitapları hem açıkça ve yüreklilikle okuduğun hem de burada -müstehcen mesajlarla boğuşarak- herkesle paylaşma cesareti gösterdiğin için seni çok tebrik ediyorum ve de sana gıpta ediyorum. Herkes yapamaz bunu. Adı üstünde "tabu". Sadece üzerinde konuşulması, soru sorulmasını geçtim; merak edilmesi ve üzerinde düşünülmesi bile imkansız birçok kadın tarafından. Yolun açık olsun, aynen devam:)
Bu güzel yorumun için teşekkür ediyor ve O senden de böyle kitaplar okumanı bekliyorum :))
4 sonraki yanıtı göster
Ne diyebilirim oldukça cesur ve dokunaklı bir inceleme olmuş. “Yolumuz birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa, hiçbir yere varamayacağız demektir.” diyesim geldi. Yüreğine, diline sağlık :)
1 önceki yanıtı göster
Teşekkür ettim güzel yorumun için.Şu kalpten dolayı ilk görüşte bende de öyle bir izlenim olmuştu :D
Tabuları yıkan güzel kadın. :) Okuyacağım kitaplar arasında, PDF bulur bulmaz başlayacağım ben de.
1 önceki yanıtı göster
PDF i var linkini bulursam atacağım, çünkü ben de PDF ten okudum :D
4 sonraki yanıtı göster
İşte bir kadının kendine güvenmesi ve kendisiyle barışık olması haline bir erkekten ne kadar güçlü olacağının ispatı bu inceleme. Vardır elbet istisnaları; ama bu incelemeyi yazabilecek erkek bir "babayiğit" tanımıyorum. Konu bizler için o kadar büyük bir tabu ki, asla bilimsel açıdan bakamıyoruz. Bu sebeple sitedeki varlığını bizler için çok faydalı ve değerli buluyorum. Benim için kadının gücünü gösteren insanlardan birisin. Eline, emeğine sağlık Merie.
Çook teşekkür ettim bu yorumun için,senden duymak daha da güzel.Tabu evet hâlâ daha,fakat bunu aşmak bizim elimizde.Bıyık altından gülerek,bu işi aşağılayıp alaya vurarak ya da bunu porno gibi sağlıksız ve asılsız kaynaklardan öğrenmek bizim aleyhimize olur.Fakat böyle kitaplar okursak ve bilimsel açıdan da öğrenirsek en azından birkaç kişi de olsa mutlu bir hayata sahip olur. :)
Gerçekten muhteşem bir yazı olmuş. Biz kadınları okuduğun birçok kitap ve bilgiyi paylaşarak bilgilendirdiğin için çok teşekkür ederim. Kadın olduğumuzu unutturmaya çalışan kişilerin olduğu şu dünyada buna engel olmak için ve bize birer kadın olup kendimizi tanımamız konusunda yardım ettiğin için de teşekkür ederim. Aklına sağlık diyorum.
Ben teşekkür ederim okumaya değer bulduğunuz için.
İncelemeni hiç sıkılmayarak okudum ve attığın linkleri de kesinlikle inceleyeceğim. Bir erkek olarak sınıfta yapılan biyoloji dersinde konu üreme olunca gülünmesini, sınıftaki erkeklerin çok rahat bir şekilde hangi siteden ne izlediklerini ne kadar sürdüğünü anlatmalarını hiç bir zaman hoş karşılamadım. Ülkemizde tabu haline gelmiş bu cinsellik konusunu maalesef ki kökten çözemeyeceğiz ancak sen ve senin gibi “normal” (ben diğer yorumlardaki gibi özgüvenli, cesur demeyeceğim çünkü bana kalırsa olması gereken senin yaptığın) kadınların ve kadınları sadece bir seks objesi olarak görmeyen yine “normal” erkeklerin sayısını ne kadar arttırabilirsek ne mutlu bizlere.
Son olarak keşfet kısmında sana rastladığım için oldukça memnun olduğumu belirtmek isterim.
Bir başka incelemede görüşmek üzere :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.