Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

181 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsan Olmak nedir diye sorsam şimdi yüzlerce cevap gelir değil mi? Herkes kendine göre bir şeyler anlatır. Herkesin insan olma kriteri farklıdır. Bu kitapta da Engin Geçtan neredeyse verilebilecek bütün cevapları enine boyuna ele almış.. Öncelikle İstanbul'dan kalkıp Ankara'ya Engin Geçtan'ın yanına gidip "Hocam  lütfen bizim içinde bir şeyler yazın" diyen arkadaşa teşekkür ediyorum. Bu söylem olmasaydı da bu kitap yine yazılır mıydı veya yazılsa da aynı olur muydu sorularını da hoca önsöz de sormuş kendi kendine. Bu arkadaşın gidip böyle bir şey demesi hocada fitili ateşlemiş ve adeta fışkırırcasına bir çırpıda yazdım diyor kendisi. Ama siz bir çırpıda okuyamıyorsunuz orası ayrı bir mevzu. Bir çırpıda yazdım da dese zaten görüyorsunuz yılların birikimi var bu kitapta. Öyle çok insan irdelenmiş ki.... Okurken o kadar çok insan aklıma geldi, o kadar çok kişiyi yeniden yaşadım ki zaman zaman bu kadar da olur mu dedim. Ve tabii ki kendinizi de yaşıyorsunuz. Çünkü kendinizi bilmeseniz başkalarını da bilmeniz pek mümkün görünmüyor. Her kelimesi, her cümlesi ayrı bir tespit, ayrı bir anlam ifade ediyor. Daha kitabın ilk sayfasıda karşımıza şöyle bir alıntı çıkıyor. "İnsan, varolduğu günden bu yana sürekli olarak içinde yaşadığı dünyayı ve evreni tanımaya ve anlamaya çalışmış, ancak bu çabası içinde en az tanıyabildiği varlık yine kendisi olmuştur." Bu ne yaman çelişki diyorum ben buna. Evet işte insan olmanın özeti de bu sanırım. Çelişkilerle dolu bir varlığız. Ne zaman ne yapacağımız, ne düşüneceğimiz, nasıl davranacağımız belli olmuyor. Şartlara göre hareket eden bir varlık işte. Bu demek değildir ki yanar döner bir varlık, ne olduğu belirsiz yalan dolan manasında değil. Değişim sürecinden bahsediyorum. Her an her saniye değişiyoruz ama farkında değiliz. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, öyle şeylerle karşılaşıp, öyle şeyler görüp işitiyoruz ki, değişmemek mümkün değil. Ancak bu değişim iyi yönde olursa bir anlamı olur. Yoksa zaten sonuç başta yazdıklarıma çıkıyor. İşte bu yaşanılan süreçlerin neden böyle olduğuna, nereden geldiğine, nasıl devam ettiğine, ilişkilerde sorunların tartışmaların nerelere dayandığına bir bir açıklık getiriyor. Tabii ki ilk olarak da konu Anne-Baba ve Çocuk ekseninde yoğunlaşıyor. Çünkü olan, olabilecek olumlu olumsuz tüm durumların temeli aile yaşantısına dayanmakta. Sevgi ortamında büyüyen bir çocukla, tam tersi bir ortamda baskıcı bir aile ile beraber büyüyen bir çocuğun aynı olması beklenemez zaten. Burada diyeceksiniz ki kimse aynı değil zaten. Evet iyi de burada anlatılmak istenen zaten başka. Biraz etrafımıza bakalım isterseniz. Bazı insanları mesela çok mutlu olarak görüyoruz değil mi? Hayatları yolunda, düzenleri yerinde, mutlu, yaşamaktan zevk alan vs. vs. öyle algılıyoruz. Bazıları da huzursuz mutsuz, yaşamdan zevk alamayan, evliyse ailesine de eziyet çektiren insanlar vs. Bunların temelinde yatan sebepleri ise kişinin çocuklukta yaşadığı durumlar olarak ele alıyor. Tabii ki tüm açıklamalarıyla birlikte. Annenin babanın tutumu, yaşadığı ortam, bulunduğu çevre, komşuları, arkadaşları, akrabaları vs hepsi birer etken. Öyle basit gibi görünse de ruhsal gelişime çok büyük etkileri olduğunu görüyorsunuz. Ve bu durumlar ileriki yaşantımızda da etki ediyor. Ve tabii ki işin ekonomi boyutu da var. Oralara çok fazla girmemiş. Toplumumuzda yaşanan çoğu sorunun temelinde de ekonomik nedenler var. Bu yadsınamaz bir gerçek. Sonra birey ve toplum ilişkisini ele almış. Bireyin toplumda yer edinebilmesi, daha doğrusu kendi olabilmesi için sağlıklı bireyselleşmesi gerekiyor. Bu sağlıklı bireyselleşme toplumdan kopmadan, kendi doğrularını da yok saymadan yapılabilen bir süreç. Ancak çok da kolay değil. İşte bu yapılırsa gerçekten birey olabiliyor insan. Onun dışında kendini soyutlayıp, tamamen toplumdan kaçmak bir anlam ifade etmiyor. Çünkü yaşadığımız hayat buna izin vermiyor. Burada şu alıntıyı eklemem gerekiyor. "Kişiliğin bireyleşebilmesi için, insanın kendisine ilişkin gerçekleri olabildiğince bilinçlendirebilmesi gerekir. Ne var ki, birçok insan kendini tanımak için çaba göstermeksizin yaşamına anlam katabilmeyi umar ve beklediklerini bulabilmek için bir mucizenin gerçekleşmesini bekler. Oysa insan, gerçeklerini tanıyabildiği oranda kendisiyle uzlaşır ve çevresine karşı da daha hoşgörülü olur. Bunu başaramayan biri ise hoşlanmadığı ve kabul etmediği bilinçdışı benliğini diğer insanlara yansıtır, onları eleştirir ve kınar. Bunu yaparken, aslında, tanımadığı gerçek benliğini seyretmekte olduğunun farkında değildir." Normal kavramını ele almış mesela. Normal davranışlar, normal söylemler vs. Bunlar kime göre neye göre normal bunları bir bir sıralamış. Herkesin kendine göre normal ve anormal değerlendirmesi vardır o yüzden genelleme yaparak bazı şeyleri anlatmaya da karşı olduğunu aldım ben. Zaten anlatımda genelleme ve kesin yargılar yok. Çünkü nasıl bir değişken yapıda olduğunuzu en iyi o biliyor. Kesin yargılar ve genellemelerin canı cehenneme diyorum :) Daha sonrasında insan ilişkilerindeki duygu düşünce durumlarını ele alıyor. Öfke, korku, düşmanlık, aşk, sevgi, nefret akla gelebilecek her şeyi tek tek incelemiş. İlişkilerdeki sorunların nelerden kaynaklandığı, kimin nasıl davranıp nelere yol açtığı bunları görüyorsunuz. Kadın-Erkek ilişkilerini de son derece çarpıcı boyutlarda derinlemesine ele almış. Gerçekten etkileyiciydi. Kendimi ve hayatımdaki süreçleri ve sonrasındaki sonuçların neden öyle olduğunu bu kitaptan sonra daha iyi anladığımı düşünüyorum. Çoğu sorunuza bu kitapta cevap bulacaksınız eminim. Benden bu kadar. Gerisi sizde. Umarım bu kitabı okuyup, iyice özümseyip daha iyi bir insan olma yolunda adımlar atabiliriz. Herkese keyifli okumalar.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,9bin okunma
··
2.924 görüntüleme
Necip G. okurunun profil resmi
Ellerine sağlık Selman, ben de bu kitaptan benzer duygularla ayrılmıştım. İkimizi de ortak noktalardan yakalamış:) İnsanın her şeyi tanımaya çabalarken kendini unutması muazzam bir tespit! Sadece bu tespitin üzerine bile saatlerce konuşulabilir. Ailenin insan üzerindeki etkisini de hep bildiğimizi, anladığımızı sanırız ama düşünce kırıntılarıdır genelde bunlar. Geçtan, olayın derinine götürüyor ve bu etkiyi kafamızda çok daha sağlam bir yere oturtuyor. Sen de değinmişsin yazında, bu kitabı yavaş yavaş, üzerinde düşüne düşüne, sindire sindire tüketmek gerekiyor. Bu şekilde bakılırsa, ben bu kitapta pek çok sorunun cevabının olduğunu düşünüyorum... Tekrardan emeklerine sağlık... Selam ve sevgiler...
Selman Ç. okurunun profil resmi
Evet abi az çok aynı bakıyoruz hayata ondan herhalde :) Vallahi keşke İstanbul grubunda seçtirebilseydik de konuşsaydık uzun uzun... Kesinlikle hepimiz biliyoruz az çok ama yüzeysel. Geçtan'dan sonra daha anlamlı bir konu haline geldi benim için ve yaşadığım ve gördüğüm olayları da onun temeline oturtmaya çalışıyorum artık. Benim okuma zamanım da gayet yerinde bir zamanlama oldu. Sitede yoktum, karışık bir dönemdi benim için ama çok çok iyi geldi, bazı şeyleri daha net anlamamı sağladı. Eyvallah abi değerli yorumun için teşekkür ederim.
7 sonraki yanıtı göster
K. okurunun profil resmi
Kalemine sağlık Selman. Umarım bu incelemen kitabın daha fazla okunmasına katkı sağlar. Ben de birkaç ay önce okudum. Bahsettiğin gibi bir çırpıda okunacak bir kitap değil. Bazı zaman günde sadece 1 sayfa okuduğum oldu. O kadar çok paragrafta falanca filanca kişi böyle diye geçirdim ki içimden. Sonra kendimi de bulduğum nice satır. Okurken "Bunu ben de yapıyorum, ben de böyleyim ya da ben de böyle miyim acaba?" cümleleri havada uçuştu. Herkesin istifade etmesi gereken bir kitap. Bir de kitap bana insanın normali diyebileceğimiz bir durumu olmadığını düşündürttü. Bu kitaba göre hepimiz az ya da çok hasarlı ruhlara sahibiz. Bu yüzden bir parça katılmadığım da oldu. Ama bana hoşgörü kazandıran bir kitap oldu. Artık rahatsız olduğum bir davranış gördüğümde, bahane kabul etmesem de, vardır bir sebebi diyip daha az rahatsız olmayı öğretti diyebilirim. Tabi bu kitapla birlikte okuduğum Görünmez Goril'in de bunda etkisi var. Herkese iki kitabı da tavsiye ederim.
Selman Ç. okurunun profil resmi
Daha çok kişiye ulaşması için herkese bahsediyorum bu kitaptan :) Benim de tam manasıyla okunacak zamanıma denk geldi iyi istifade ettiğimi düşünüyorum. Çoğu şeyin farkına varmamı sağladı. Dediğin gibi o kadar çok kişiyle karşılaştım ki, tabii ki kendimizle de. Yazdım zaten incelemede de. Ve yaşanan olayların sebeplerini bu kitaptan sonra daha iyi kavradım. İnsanın normali yok zaten ya :) Evet az ya da çok hasarlıyız. Senin katılmadığın yer neresi? Evet gördüğümüz yaşadığımız olaylara farklı bakış açısı ile bakmanızı sağlıyor bundan dolayı da daha az rahatız oluyoruz. Dediğin kitaba da bakacağım. Yenş bir yazarla daha mı tanışacağız yoksa? :)
4 sonraki yanıtı göster
Ebru Ince okurunun profil resmi
Sigara içiçez diye soğukta poğça yerken ,dişlerimiz tıngırdama modunda sohbetini ettiğimiz kitap :)) nasıl okumam ben bunu yahu :))) özellikle şu narsist alıntılar dikkatimi çekiyor. . En kısa zamanda okunacak :))
Selman Ç. okurunun profil resmi
Kadıköy börekçisi :)) Ne gündü ama yaa, iyi donduk yalnız. Ne güzel kitap ama bu ciddi manada göz açıyor, farkındalık oluşturuyor. O bölümler nokta tespitler içeriyordu gerçekten. Bütüne baktığımızda da bu kitaptan sonra çoğu şeyin nedenini ve sonucunu daha iyi anlıyoruz. Evet gerçekten de böyle dediğim çok bölüm oldu. Abla oku da yine konuşalım üstüne. Sen okuyunca daha çok şey çıkar senden eminim. Birikim meselesi.
Hüseyin T. okurunun profil resmi
İnsanlığın insani kutsal kitabı derim bu kitaba ben, çok kıymetli.
Selman Ç. okurunun profil resmi
Güzel tanımlama olmuş. Kesinlikle çok değerli ve son derece önemli ipuçları var hayata dair.
Ebru Ince okurunun profil resmi
Evet :) çok narsist biriktirdim etrafımda fark etmek lazım. .
Murat YAĞLI okurunun profil resmi
Kitabı yeni bitirdim.Çok güzel bir inceleme olmuş.👏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.