Gönderi

Hakiki nimet verici ve mutlak ihsan sahibi(Allah), önce varlık endamımızı bütün hayırların kaynağı ve saf iyilik olan varlık kaftanıyla süsledi. İkinci olarak, gayret temelimizi dünyada iftiharımız, ahirette birikimimiz olan düşünce ve bilgi boyutuyla yükseltti. Üçüncü ve dördüncü olarak sonsuza kadar, çeşitli ihsan faydaları ve şükür sofraları verdi, sağlam organlar lütfetti, sağlıklı güçler yerleştirdi, vücut sağlığı, zekâ, saf ruhsal yetenek, aile, çoluk çocuk, araç gereç, mal, eşya, elbise, kitap, binek, hizmetçi ve maiyet gibi daha başka birçok nimet ihsan etti. Genel olarak hak etmemizi gerektirecek bir hizmet ve selam, tür olarak ihsan liyakatini sağlayacak itaat ve ibadet ortaya koyamamış olmamıza rağmen bize iyi davrandı. Hüda’nın ihsanı sayılamayacak kadar çoktur Kim onun binde birinin şükrünü eda edebilir. Öyleyse bu haşmetli mevlanın ve eşsiz lütufkârın nimetine şükürde kusur ve kulluk haklarını eda etmede ihmal göstermek apaçık bir zulümdür. Bundan geriye, Allah korusun, nimetini inkâr veya ortak koşmada ısrar kalır.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.