Benim için “önyargıların kırıklığı” kitabı. Herkesin elinde gördüğüm, ne yazık ki popüler kahve kitap geleneğine kurban giden, bu yüzden elimin bir türlü gitmediği kitap. Önyargılarımı, yaşattığı karakterlerle birlikte kırıklıklara çevirdi. Kırıklık diyorum çünkü kitabın tamamında o sevdiğim hafif keman sesleriyle birlikte bir hüzün mevcuttu. Aynı zamanda okuduğum ilk Sabahattin Ali kitabı ve bu uygulamada en çok alıntı yaptığım kitap. Yine de şuan bu incelemeyi yazarken, kitaba haksızlık etmek istemediğim için içindekilerden bahsetmeyeceğim ve tıpkı beni sürüklediği gibi okuyucuyu tamamen içinde yaşatmasını temenni edeceğim. Ve son sözüm; inandırırsa kitaplardan okuduğum bu kırık keskin sonsuz sevgi inandırır beni dünyada aşk diye bir şeyin varlığına..