Kant –burada kesinlikle
kişisel bir kanaatimi dile getiriyorum–
düşüncelerinin şekillendirici ustalığıyla istila
ettiği klasik çağın saf verimliliğini inanılmaz
derecede tıkamış, bütün sanatçılardaki şehveti,
yaşama coşkusunu, hayal gücünün serbestçe
akışını estetiksel bir eleştiri anlayışına saptırarak
ebedi bir kırılmaya neden olmuştur.