Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

182 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
José Mauro De Vasconcelos - Şeker Portakalı İncelemesi
> Merhaba, bilmem farkında mısın? Ama bugün seninle yollarımız yine kesişti ve sen benim bir incelememi daha okuyacaksın. Ama maalesef üzülerek ifade etmem gerekir ki, bugün bu incelemem pek keyif verici geçmeyecek gibi görünüyor. Konu başlığından da anladığın gibi, bugün burada konumuz Zezé! Evet, evet o masum, kendi halinde, iç dünyasında hayalleri ile yaşayan bizim küçük Zezé. Aslında hep gördüğüm, ama bir türlü elimin gitmediği bir romandı Zezé’nin yaşadıkları. Gerek burada, gerek başka kitap ve edebiyat platformlarında sıklıkla karşılaşırdık kendisi ile ama bir türlü şahsen tanışma imkânım olmamıştı Zezé’yle. Zaman içerisinde, okumak istediğim bu tür popüler birçok eserin benim şahsi kitaplığımda yer aldığını fark ettim. Hatta geçen bir siparişimde dalgınlıkla, Gabriel García Márquez’in
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
adlı kitabını ikinci kez sipariş etmişim. Bu hatamı, kitaplar geldiğinde fark ettiğimde, Osman Balcıgil’in
Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
Nefesi Tutku Olan Kadın: Afife Jale
adlı kitabı ile telafi ettim. Benim yoğun tempo geçen iş ve ev hayatımdan dolayı okuyamadığım ve okumak istediğim o kadar çok şey var ki, bazen bırakın diğer olmayanları, elimde olanlara bile ömrüm vefa etmeyecek diye korkuyorum doğrusu. Neyse, konumuz Zezé’ydi ve en sonunda kendisini ile tanıştığım ve yakın zamanda okuduğum, bitirdiğim bu güzel esere dönelim tekrar. “Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü” s.11 > José Mauro de Vasconcelos tarafından yazılan ve elimde olan Şeker Portakalı adlı kitap (Mustafa CANBEK tarafından çevrilmiştir). 1968 yılında Rio de Janeiro'nun Bangu mahallesinde geçen ve yazarın kendisinin çocukluğuna dayanan otobiyografik bir romandır. Vasconcelos, Rio de Janeiro'nun gecekondu kasabasında zorlu şartlar altında büyümekte olan, hayallerini, hüznünü ve düşüncelerini içinde yaşayan bir çocuğun kendi dünyasının görüntüsünü aktarıyor biz okurlara. Zezé, hayatta kalan yedi kardeşin ikinci en küçüğüdür. Zorlayıcı şartlar altında, varoşlarda sürdürülen bir hayat ve babaları işsiz olduğundan, aileyi ayakta tutabilmek için fabrikada, uzun saatler ayakta kalarak çalışmak zorunda olan bir anne. Mahallede yoksulluk içinde yaşayan pek çok kişi var olsa da, özellikle Zezé’ye, ailesinin Noel'de iyi bir yemek ve hediyelere paralarının olmaması çok üzücü gelmektedir. Bu gururlu, ama fakir ailenin katlanabileceği zorluklar önlerinde bir dağ yığını gibi dururken, bizim küçük Zezé’nin yaptığı haylazlıklar ile ilgili yaşadıkları hayal kırıklıkları onları bir hayli üzmekte ve düşündürmektedir. “Öyleyse bana öbür gün, kentten bir ‛Ayışığı’ getirir misiniz?” s.20 > Manevi sıkıntıların yanında maddi sıkıntılar içerisinde olan ailesi, biriken kira borçları baş edilemez hale geldikten sonra, mecburiyetten yeni bir eve taşınmak zorunda kalırlar ve Zezé bu evin arka bahçesinde ileride arkadaş olacağı küçük portakal ağacı ile tanışır. Küçük kardeşiyle oyunlar oynayacağı bu evin arka bahçesini heyecan verici yeni bir dünyaya dönüştürür. “Tanrım! Neden hayat bazıları için bu kadar zor?..” s.41 > Okulunda kendisine çok saygı duyduğu iyi kalpli öğretmeni ile tanışacağız ve kocaman yürekli bu küçücük Zezé’nin öğretmenini memnun etmek için çırpınışına şahit olacağız. “Hayır, Dona Cecília. Yeryüzü, Ulu Tanrı’nındır, değil mi? Yeryüzündeki her şey de Ulu Tanrı’nındır öyleyse. O zaman, çiçekler de…” (s.75-76) > Üzüntüsünden kendisini yollara vuran ve geç saatlere kadar ayakkabı boyayarak kazanacağı parası ile üzmüş olduğu babasının tekrar gönlünü kazanmak isteyen bu cesur çocukla gurur duyacağız. Bir yarasa gibi rüzgâra karşı uçmak ve en büyük hayallerinden birisini gerçekleştirmek isteyen Zezé, bir gün okuldan kaçtığında, bir şekilde Valadares’in arabasına gizlice biner, biner binmesine, ama Valadares’in bunu fark edip ve kendisini dövmesinden sonra ona büyük öfke duyar. Ama aradan birkaç gün geçtikten sonra, Zezé ayağındaki yaradan dolayı okula acılar içinde giderken Zezé’ye rastlayan Valadares onu arabasına davet eder ve Zezé ile aralarında çok sıkı bir dostluk başlar. “Yarasaların, çocuklarının kanını emen vampirler olduğunu söylerdi.” s.41 > Zezé'nin davranışları ve yaramazlığı hep bir ceza ya da kötü bir son ile bittiği için Zezé, iyiden iyiye kendisinin sevilmediğini, dışlandığını ve istenmediğini düşünmektedir. İşte bu sebepten, aklından geçen düşüncelerini, kendisine cevap verdiğini düşündüğü küçük portakal ağacıyla paylaşıyor. Biliyor musun Zezé? Ben sen de, benim çocukluğuma dair birçok şey okudum ve sen her ne yaşadıysan, ona yakın bir kader ortaklığım vardı seninle. Aklıma küçükken, yarıyıl tatillerinde simit sattığım, şeker imalathanesinde fındıklı şeker ve horoz şekeri kalıplarına döktüğüm sıcak şerbet geldi. Küçüktüm ve her defasında kendime; “bu sefer ellimi yakmayacağım!” desem de, kalıba sıcak şerbet dökerken her defasında yandığım geldi. Kader ortaklığımızın tek eksik yanı, fakir de olsan, senin anne ve babanın yanında olmasıydı. Oysa benim kendisine kazandığım para ile hediye alabileceğim bir babam asla olmadı ve annem ise bir fabrikada çalışıyordu, ama benden 3500 km kadar uzakta, bilmediğim bir yaban eldeydi ve orasına Almanya diyorlardı. Evet, zamanında çok giden olmuş. Kimin yakını ya da canı gitmemiş ki oralara?! Yaşadığın bu hayat sana ne kadar zorsa, bana da bir o kadar zordu ve benim de içimden geçenler çoktu. Hâlâ o günleri düşündükçe içimden geçiyor o şeyler! “Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum.” s.47 > Zezé, zeki ve kurnaz bir çocuktur, ama asla kötü niyetli değildir. Fakat bazen görmüş olduğu kötü muameleler yüreğinde ve düşüncelerinde intikam duygularını çağrıştırmaktadır. Hep şair olmayı hayal etmekte, müzikte güzellik bulmakta ve öğrenmeye hevesli olduğu görülmektedir. Babası, şarkı söylemeyi çok seven Zezé’ye, Arivaldo ile olan samimiyetini sonlandırmasını ve bir daha onunla asla şarkı söylememesini söyler. Bir akşamüstü Zezé babasına şarkı söylemeye karar verir, ama babasını mutlu etmek isterken, Zezé’nin hiç beklemediği bir son ile biter o gün. İşte burada aklıma, eskiden benim de küçüklüğümde yaşamış olduğum olumsuz hadiseler gelmedi değil. Hangimiz Zezé gibi küçüklüğümüzde sıkıntılar ya da olumsuzluklar yaşamadık ki? Eminim birçoğumuz yaşadık bunu… Bu eser alışılmadık bir hikâyeye dayanmakta, ama içerik olarak biz okurları da doğrudan ve duygusal olarak içine çeken bir öyküyü barındırmaktadır. Yazar, Zezé'nin çekmiş olduğu sıkıntılarını biz okurlara iletiyor ve onun, küçük Zezé’nin yaratıcı tarafı ile hayata karşı nasıl başa çıkılabileceği stratejisi arasında iyi bir denge kuruyor. Eserde hayatın küçük çocuğa karşı olan sertliği çok açıktır, ancak edebi yazım ve söylem dili biz okurlara hiç ağır gelmez. Kocaman bir dünyada, yalnız bir çocuğun gözünden hayatta kalma öyküsünün ve sevgiyi arayışının edebi yanıdır Zezé'nin çekmiş oldukları! Eğer bugüne dek yaşadıklarımızı biraz olsun anlayabilmiş ve o meşakkatli yoldan geçmişsek, o zaman, bu güzel varlıkların (çocukların) dünyasını, duygularını unutmayıp, onlara gereken ilgi ve şefkati göstermeliyiz. “Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve üzgün kişiler.” s.49 "Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu?” “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız." s.157 Şimdiden keyifli okumalar dilerim arkadaşlar. Bir sonraki kitap yorumu ve değerlendirmesin de görüşmek dileğiyle. Esen kalınız! ~ A.Y. ~
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,4bin okunma
··
1.165 görüntüleme
Murat Ç okurunun profil resmi
Okurum bir ara.... :)))))))))!!!!!!!!!!!!!!
Hilal okurunun profil resmi
Önce yüreğindeki küçük kuş uçtu gitti... Bir gün o güzel şeker portakalı ağacı da sustu. Sonra bir kurbağa geldi yerleşti yüreğine az mı çılgınlıkları oldu birlikte... Baba yerine koyduğu Maurice vardı bir de... Ama sonra hepsi gitti bir bir çünkü büyüyordu Zeze. Yaramazlıklar yaptı, sinemalar izledi, kaçıp kaçıp yüzdü hatta köpek balığına yakalanıyordu neredeyse ne macera amaa, çalıştı, aşık oldu... Neler neler Herkes kendine bir pay çıkarıyor onun hayatından. Güneşi uyandıralım ve Delifişekle devam etmelisin Adem abi... Çok güzel bir inceleme olmuş ellerine sağlık.
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Evet, gerçekten hepimiz kendimizden bir şeyler buluyoruz, bu güzel eseri okurken. Güzel yorumun için sana teşekkür ederim ve sevdiklerin ile güzel bir gün diliyorum.
6 sonraki yanıtı göster
ismail okurunun profil resmi
Adem abi Tekrardan yorumuna düştüm Kalemine sağlık Hep istedigim ama bir türlü okuyamadığım bir kitaptir Sizin sayenizde daha cok merak ettim 😊😊
4 önceki yanıtı göster
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Hoş geldin kardeşim. Bence bir daha denemelisin. Tavsiye ederim. Ben diğer devamlarını da okuyacağım. Bir şans daha ver. 😃😃😃
9 sonraki yanıtı göster
the cry of silence okurunun profil resmi
Abi emeğine sağlık, tekrar hatırlamak iyi geldi.. 😊
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Rica ederim. Hatırlatıp bir güzelliğe vesile olduysam ne mutlu efenim. :))
Heredot okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme kalemine sağlık Adem abimmm
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Rica ederim Fatih kardeşim. Allah razı olsun! :)
Nazlı Gül okurunun profil resmi
Şahane bir inceleme hatta derin bakış diyelim. Ellerine yüreğine sağlık..
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Flâneuse. Güzel bir Pazar günü olması dileğiyle. 😊
Hakan okurunun profil resmi
İncelemeden ziyade, demagojik bir iç döküş.
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Hepimizde az biraz olan. 😊🙏
Zeliha okurunun profil resmi
Yüreğine, yazan ellerine sağlık abicim çok güzel olmuş Şeker Portakalı kadar olmasa da yine müthiş olan kitabın devamı niteliğindeki Güneşi Uyandıralım ve Delifişeği de tavsiye ederim :)
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Bu güzel ve motive edici yorumun için ben teşekkür ederim güzel kardeşim. Evet, çok öneren oldu ve onları da okuyacağım inşallah. Saygı ve sevgiler! 😊😊😊
4 sonraki yanıtı göster
İmge okurunun profil resmi
Keyifle okudum...
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Keyifle okuduğunuzu gördüğüme sevindim. Yorum için teşekkür ederim İmge Hanım. :)
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.