Burası ANANAS Cumhuriyeti değil!İçimden geçenleri yazmak isterdim ama Silivri soğuktur şimdi başka bişey deneyeceğim.
Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellal, horozlar berber iken uzak uzak diyarlarda (far far away) herkesin kıskandığı bir ülke varmış. Bu ülke türlü türlü badireler atlatmış çok zor şartlarda bugünlere gelmiş, sınırlarını korumuş.
Günün birinde Transilvanya’da yaşayan AĞLAYAN bir hodja efendi ile kolkola bir takım uzun adamlar ülkenin yönetimine geçmiş. Her şey güllük gülistanlık ama, hükümet kadroları akrabalarla dolduruluyor, ülkenin milli gelirinin sağlayan demirbaş sayılan kurumlar TATAR’lılara satılıyor, ihaleler canının istediği hodjanın selamıyla iletilen kurumlara veriliyor, muhalefet bile muhalefetlik yapmayı unutmuş, he hey ülkede görünürde her şey güllük gülistanlık, sıradan vatandaş hariç! Ama konumuz bu değil.
Masal bu ya birilerinin kem gözü değiyor, iktidar savaşı mı desek, çıkar çatışması mı bilemiyorum AĞLAK hodja ve uzun adamın arası açılıyor. M.Ö. 2013 senesinde ilk çatırdamalar başlıyor. Karşılıklı tehditler, ellerinde bulunan tape’ler kimin eli kolu daha uzunsa bu süreçte onun borusu ötüyor elbet. AĞLAK hodjanın sahneyi terketmeye hiç niyeti yok.
Gel zaman git zaman bir yaz gecesi bu çatırdama kırılmaya dönüyor. AĞLAK hodja bütün gücü eline geçirmek için var gücüyle saldırıyor, burada hedefin çok çok uzaklardaki ülkenin yönetimini ele geçirmeye çalıştığı aşikar ama bu kez o kadar şanslı değil. Rüzgarın yönünü tayin eden havarileri hemen uçan halılarına atlayıp Transilvanya’ya uçuyor. Kalanlar için LEGO Terör örgütüne üyelikten yargılama süreci başlıyor.
Yargılama süreci dediysem hemen gözünüz korkmasın, zira sen, ben tutuklansak belki ömür boyu hapiste kalacağımız suçlamarda, bir takım kravatlı beyler, fularlı hanımlar jet hızıyla tahliye oluyor, nasıl mı :) bunun cevabını o uzak ülkede yaşayan herkes biliyor. Böyle bir süreç işte LEGO terör örgütüyle mücadele süreci. Bu kitapta dümenin ne yönde döndüğünü daha iyi anlayacaksınız. İzahı olmayan şeyin mizahı olur ve Vegas’ta olan Vegas’ta kalır ve unutmayın kasa hep kazanır arkadaşlar. Hep kazanmış bunca zaman!
Çok gergin bir okumaydı benim için, saatlerce düşündüm, gerginliğim geçmedi böyle bir şeyler karalamak istedim. Umudum yoktu, artık hiç yok, ama işte insan bilmek istiyor. El kitabı olarak dağıtılması gereken bir kitap, iyi bir derleme. Bakan ama göremeyen gözlere özellikle.