Gönderi

Oysa diyecektim ki sana: o akşam var ya Cihan, hani fakültenin arkasındaki esnaf lokantasında hesabı ödemeye paramızın yetmeyeceğini fark edince, ödemişiz gibi yaparak usulca sıvıştığımız akşam. İhtiyar garson arkamızdan geliyor zannederek fakültenin duvarı boyunca, nefes nefese deli gibi koşmuştuk, sonra duvarın dibinde buluşup birbirimize sarılmıştık. Sokakta çıt çıkmıyordu. Korkudan ölüyorduk. Bana sarıldığında kalbinin güm güm attığını duymuştum. İşte akşam aşka çok yaklaşmıştık. Bana biraz daha uzun sarılsaydın; Ahşap evlerinin loş ışıklı pencerelerinden, sokak lambasının ışığında büyüyen gölgelerden çekinmeyip beni öpseydin; aşkı ertelemeseydin, belki de beni kurtarmış olacaktın.
Sayfa 101Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.