Teşekkür ederim hocam. Hatta rahmetli Halimat Bayramuk romanın sunuşunda "anlatmam gereken şeyler için edebiyat önceliğimi bir kenara koyuyorum, amacım sanat eseri oluşturmak değil bu sürgünü anlatmak" minvalinde bir şeyler yazmıştı.
Fırat Bey burada hem edebiyat yapmış hem de anlatmış, kutlamak lazım kendisini. Arkadaşımın tespiti doğruymuş çünkü benim de Kırım, Bosna, Deliorman gibi mekanlarda anlattığım toplum öykülerine benzer bir şey anlatmış yazar ve üstelik üslubu da gayet başarılı. Takdire şayan bir yönü ise kendisi Ahıskalı olmamasına rağmen dediğiniz üzere Tiflis yıllarında bunları dert edinmiş olması. Muhtemel ki gitti oralara ve o sebeple bu kadar gerçekçi anlatmış.
Gittiği yerlerde kös kös oturan, bankamatik diplomatlara da ders olsun Fırat Bey.