Şimdiki aklım olsa annemin beni bir çanta gibi taşıdığı ve büyük bir gurur duyduğu kadın günlerinde en afacan ben olurdum, köşeye geçip çıtır nine ruhlu bir çocuk olmak yerine :)
Şimdiki aklım olsa.. Merdivenlerin basamaklarından üçer üçer atlamayı öğrendiğim ve benim inatla beşi zorlamaya çalıştığım anlarda beşi de geçip direkt uçardım :) Ve henüz yeni ıslık çalmayı öğrendiğim zamanlar sessizce ıslık çalmak yerine tek kişilik bir senfoni orkestrası oluştururdum...
Şimdiki aklım olsa ilk okul zamanlarında evimizin hemen bitişiğinde yer alan trenlere ve insanlara uzun uzun bakmaz, hüzünlü şiirler yazmazdım ruhumda...
Abimle oynadığım oyunlarda daha çok dizlerimi kanatır, daha çok düşerdim... Hep değindiğim ama ruhumdan bir an gitmeyen Türkü, Kürdü, Alevisi bir olan o Akdeniz mahallesinde daha çok tutardım arkadaşlarımın elinden. Ve keşke bir büyüğün bilinciyle bu birliği anlatabilseydim...
Şimdiki aklım olsa Lise zamanlarında Kimya❤ Hocamın sayısala geç özlem deyişini dinler ama yine kalbime uyardım :) ve sırf bu yüzden özellikle babamla epey bir çekişirdim :)
Pilot olma hayallerini yeniden kurar, odamın girişine Hava Harp Okulu yazısını yeniden asardım :) Ve tüm bu anıları içeren defterimi bir gül gibi saklardım...
Şimdiki aklım olsa... Çok da farklı bir özlem olmazdım sanırım. Ardıma baktığımda hep bir İyi ki. Beni ben yapan ise o her bir zerre... B, C, D merakı ise apayrı tabii :)
Uzaklara götürdün ablam... Eşsiz bir sual ve derinlikti. Güller açtı gülüşümde :) Yüreğin elem görmesin, deyişinle de... İyi ki sensin. İyi ki varsın...
" Unutmuşum sanırım...
Şimdiki aklım olsa site içinde epey bir gizli profile sahip, kendini Murtaza ya da Hatçe olarak tanıtan, foyalarını ortaya çıkarmak amacıyla uzun bir zamandır planımda olan Mahmut profilini açar o Yiğit ve Haşin delikanlıyı ortaya çıkarırdım... Ve bizzat Mahmut Onure Nişanını kendilerine gururla takdim ederdim.... "
Ah ablam :)) ...