Gönderi

"Kâinat bir üretilendir!"
Terk, terk, terk ve nihayetinde BİLGİ ve VARLIK'ın ayniyetini kabul; böyle bir durumda İNSAN, Kâinat'ın bir parçası değil de, Kâinat'ın kendisi olmaktadır. TERK, bunun için bir zarurettir. Fakat burada da, başka bir mesele doğmakta: MUTLAK mümkünün zıddı olmakla beraber, MÜMKÜN'ün terki, MUTLAK'IN sınırlanmasıdır ki, o zaman da MUTLAK kabul edilen, Mutlak değildir. Demek ki, BÜYÜK GÖZ kabul edilen Kâinat, bugün fizik ilminin de kabul ettiği gibi, "kendi kendini üreten kapalı bir sistem" değildir. Kâinat bir üretilendir. İNSAN'da, ŞUUR'un RUH kanadıyla KÂİNAT'ı nasılsız ve niçinsiz ihata eden, bâtını Allah'ın kendi suretinde yarattığı bir varlık.
Sayfa 418 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.