Deliyim, gözü kara deliyim...
Kitleleri nasıl yönlendirmek isterdiniz? Mağduriyetinizi nasıl servis edelim?
Kendi kendime icat ettiğim, her ay bir nobelli yazar okuma etkinliğinde (bkz. #45837260) haziran ayında adını okumanın da yazmanın da büyük başarı gerektirdiği yazar 
Henryk Sienkiewicz okudum.
MS.64 yılında
··
559 görüntüleme
Enteresandır, Batı'nın Qou Vadis-Nereye Gidiyorsun, sorusuna Doğu, Fe Eyne Tezhebun-Nereye Bu Gidiş, sorusuyla karşılık verir. Farkı anlamak için okunması gereken bir eserdir.
Kalemine sağlık değerli Kevser.
6 önceki yanıtı göster
Çok teşekkür ederim Metin abi. Aslında tuhaf bir ikilem olmuştu bu kitap bana çok zorlanmıştım okurken olay örgüsü vs aşırı kopuktu.. Aynı zamanda merak da uyandırmıştı bitirince hoşnut kaldığım bir okumaydı. Muhtemelen kitabın çok eski olması da etken, Sienkiewicz de harika bir yazar sayılmaz.😅 Bu konuyu daha güncel ele alan birileri varsa tavsiyeni duymak isterim. =)
1 sonraki yanıtı göster
Seneca öğrencisi ve ana katili zalım Neron... Tavrat'ın bu zülmler sırasında kitaplaştığı söylenir, çünkü Yahudi halkına büyük bir kıyım yapılması an meselesiydi ve birde kurban kesmelerine mani olmak istiyorlardı. Bir nevi dinden uzaklaştırma çabasındaydılar. Yahudi yaşlıları ise o vakte kadar dinlerini tıpkı diğer dinlerde olduğu gibi belirlediklerin günde yani Şabat'ta iş görmezlik gününde yeni nesillere aktarıyordu... Kini sadece Yahudiler ile de sınırlı değildi... Sanırım kitaptaki kısmı ise Hristiyan düşmanlığını anlatıyor :))))
İnceleme için teşekkür ederim :) Zalım Neron bilinmeli...
Zaten her şeyi İsa yapsın asfshsh
Çok kapsamlı bir inceleme olmuş, teşekkürler.
Kitap okumasını bilen, kitap okuma kültürü olan birisinin inceleme yazısında bu şekilde adeta kitabın bir özetini çıkarması inanılır gibi gelmiyor bana.
Zira okuyanlar çok iyi bilir ki sinema veya tiyatroda izlediğniz temsili yanınızdaki arkadaşınızın size anlatması kadar itici ve gereksiz bir durumdur bu.
Ben de inanamıyorum bazen kendime, entelektüel elit kişiliğimden nasıl ödün verip özet yazıyorum.
Youtube linkinin altındaki paragrafı okudum sadece çünkü kitap incelemesinden ziyade tayyipe verilecek bir özet çıkarmışsınız yorumlarda gördüğüm kadarıyla ama bence pek de problem değil keyif sizin yine de belirtseniz fena olmaz sanırım.
Konsül ise cumhuriyet dönemindeki devlet başkanı gibi düşünebiliriz yalnız burada iki konsül seçilir ve 1 yıllık görev sürelerinde yürütme onların elinde olurdu, veto yetkileri de vardı. İmparatorluk döneminde ise zamanla etkisini yitirmiştir.
Dün gece Metin abinin yorumunu görünce bir kez daha okudum incelemeyi. Evet biraz uzun özet gibi anlaşılabilir ama özet yok aslında daha farklı da anlatamazdım. Teşekkürler...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.