Gönderi

"Herkesin İnancı Kendine"nin Somut Örneği
Ebû'l-As çok şerefli bir adam idi. Kureyş elebaşları, bi'setten önce Peygamber'in kızıyla evlenen Ebûl As'a "Zeyneb'i boşarsan, seni istediğin herhangi bir Kureyşli kadınla evlendirriz"diye baskı yapmalarina rağmen, o, Zeyneb'i boşamamıştı. Hicretten sonra, Zeyneb İslam üzere, kocası da küfür üzere, beraber yaşıyorlardı.
·
6 görüntüleme
Birkül okurunun profil resmi
Bunula ilgili Ayet indikten sonra?
GONCA okurunun profil resmi
Zeynep, İslam'da ilk müslüman genç kızdı İnsanları İslam'a davet edip tevhid mücadelesi verdi. 15 yaşındayken teyzesi Hale nin oğlu ebûl As ile evlendi ve bu bir aşk evliliğiydi. Zeynep,Ebul As i bir insan ve eş olarak çok seviyor bunun yanında onu hep İslam'a davet ediyor. E.As,dürüst, çevresinde saygın, başarılı bir tacir Eşi Zeynep ile mizaç yönünden kaynaşıyorlar ancak kendi kabilesinin bazı ileri gelenleri Zeyneb'i bosamasini söylüyor ama o bunu kesinlikle red ediyor. Bedir savaşı vs derken Zeynep bir süre Peygamberin yaninda kalıyor, eşinden bı nevi ayrılıyor. Zeynep 24 yaşında bir genç hanımdı. Çok kolay evlenebilirdi. Hatta o ortamda evlenmemesi yadırganırdı. Ne var ki kocasını unutamıyordu.  Ve akşamın birinde Medine'de bir haber yayılıyor: Müslüman müfrezesi Medine yakınında Mekkelilerin ticaret kervanını, adamları ve malları ile ele geçirmiş. Kervanın başında Ebu'l-As varmış. Savaş hali sebebiyle Ebu'l-As'ın hayat hakkı yok. Zeynep sabahı zor ediyor. Sabah namazında mescide gidip Hz. Peygamber namazı kıldırmaya başlayacağı sırada, kadınlar tarafından yüksek sesle, bütün mescide duyuracak şekilde: "Ey Müslümanlar! Ben Resulullah'ın kızı Zeynep'im. Bilesiniz ki Ebul-As benim kefaletim altındadır!" Selam verdikten sonra Efendimiz cemaate, "Sıradan bir Müslüman'ın bile kefaleti geçerlidir." dedikten sonra Zeynep'in yanına gidip, "Onu hoş tutup ikramda bulunabilirsin. Fakat sana dokunmasın, biliyorsun ki o sana helal değildir." diyo Ebu'l-As İslam'a girmeyi yine reddediyor. Üstelik mallarını da istiyor: "Benim olsa istemem, fakat bunlar emanet, Mekke'de sahiplerine ulaştırma borcum var." Efendimiz ashabına, "Bu mallar ganimettir, meşru malınızdır. Ama siz nasıl isterseniz öyle yapın!" deyince, Müslümanların müsamahası mallarını da, hayatını da bağışlıyor. Ebu'l-As Mekke'de emanetleri verdikten sonra derhal İslam'a girdiğini cesaretle ilan edip şöyle diyor: "Aslında Medine'de iken içimden karar vermiştim. Fakat onlar can korkusuyla Müslüman olduğumu zannedeceklerdi. Siz de emanetleri getirmediğim için beni kınayacaktınız. İşte şimdi hür irademle, haklarınızı vermiş olarak Medine'ye hareket ediyorum!"  Bunları yapan Ebu'l As, ayetle değil, belki de eşinin kendisine olan sevgisi, sadakati, güveni ve sabri ile İslam'ı seçiyor. Her yönüyle örnek bir yaşamdır Ebûl As ve Zeyneb'in evliliği...
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.