Savaş alanına gitmeden önce, savaşçılar
ateşin yanında diz çöküp oturan, hıçkırıklarla
ağlayarak atalarla konuşan savaş büyücülerinin
çevresinde bir daire biçiminde toplanırlar.
Büyücüler alevlerin içine uzun yeşil bambuları
yerleştirirler. Yüksek ısı bambuları yakıp
patlatınca savaşçılar ayaklarını yere vurarak
Ooooooo diye haykırırlar, ve tek sıra halinde
savaş alanına doğru devinirler, yol boyunca
hoplayıp şarkı söylerler. Karşıt güçler
birbirlerinin ok menzili içinde alanın karşıt
uçlarında dizilirler. Adam boyundaki ağaç
kalkanlarını yere dikerler, siper alırlar, ve
düşmana tehdit ve hakaretler savururlar. Ara sıra
bir savaşçı düşmanlarını alaya almak için
kalkanının ardından öne atılır, sonra kendisine
sağanak gibi oklar yağınca birden geri çekilir.
Çatışmanın bu aşamasında kayıplar azdır, ve her
iki kamptaki bağlaşıklar ağır bir yaralanma olur
olmaz savaşı durdurmaya çalışırlar.