1000Kitap kurtarılabilir mi? :)
Selamlar. İş bu ileti sevgili https://1000kitap.com/beydervis’un 1000Kitap’ı Kurtarma Hareketi başlıklı iletisine (#51007323) katkı amaçlı yazıldı. Yorumlarda kaybolmasın diye ayrı ileti yazayım dedim.
Öncelikle bu güzel ileti için kendi adıma teşekkür ederim. Etkileyici başlığınız ve tespitleriniz için tebrik
··
206 görüntüleme
Tespitlerinizin bir kısmına katılıyorken diğer bir kısmının ise bugünkü sorunun temelini oluşturan etkenler arasında yer aldığını düşündüğümden karşı çıkıyorum. Katıldığım kısım büyümeyle ilgili yapmış olduğunuz analiz. Bu durum benzer şekilde bugün çok popüler olan sosyal ağlar için de geçerli bir durumdu. Yani onlar da büyürken benzer süreçten geçtiler. Yine aynı şekilde kalite hakkındaki görüşünüze de katılıyorum, tabii ki bir akil grubun 'belirlenmiş kurallar' çerçevesinde bir ürün kontrolden geçmiyorsa, kalite dediğimiz fazlasıyla göreceli olur. Kısacası bir kesime göre kaliteli olan bir şeyin başka bir kesime göre kalitesiz olarak algılanması çok doğaldır.
Çözüm önerisi olarak sunduğunuz, özünde daha fazla seçiciliği öngören yaklaşımınıza katılmıyorum. Çünkü 1K için seçiciliğin yeterli düzeyde olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Fazla seçicilik yobazlaştırır, doğru benzer kaynaklardan takip edilir bir zaman sonra doğru=kaynak olur çıkar. Örneğin istediğim kişiyi takip edebiliyorum, istediğimi engelleyebiliyorum, istemediğim konuların akışa düşmesini engelleyebiliyorum, görmek istemediğim paylaşımları akışta gizleyebiliyorum; istediğim zaman merak ettiğim kitapla ilgili incelemeleri, alıntıları görebiliyorum, istediğim konuları arayarak onlarla ilgili tüm paylaşımları görebiliyorum vs. Durum böyleyken seçicilikle uğraşmak faydadan çok zarar getirir. Sizin örnek olarak verdiğiniz durum ne kadar zararlı ve yanlış bir durum olduğunun farkında mısınız bilmiyorum? Özellikle takip ettiğim 10 kişi! Özgün düşünceleri yakalamak 10-20 kişiyi özellikle takip etmekle olmaz. Durup dururken kendinize duvarlar örüyorsunuz. İşte duvarların arkasındaki 'gelişim' bugün sorun olarak görülen durumun ortaya çıkmasına sebep oluyor. İncelemeleri beğenmeyen yok değil, şu an halen bir inceleme paylaşılır paylaşılmaz, 10! tekrar paylaşımı ve kısa sürede de 80-90 tane beğeniyi rahatlıkla alabiliyor. Ama diğer taraftan konuyu oluşturan Beyefendinin incelemesi ise 6 beğeniyi zar zor buluyor. Ama gündeme oturunca birden o da aynı sayılara ulaşıyor (biz fazlasıyla duygusal milletiz, örneğin kadının biri öldürülür bizi hiç ilgilendirmez ama biri de öldürülürken dokunaklı bir söz söyler ve bu bizi fazlasıyla üzer, oysa ki ikisi de kadın cinayeti yani demek istediğim bu yapısal bir durum). Herkes kendini bir 'kaliteli' grup içine atmış oradan ilerliyor. Bu çözüm öneriniz ya da planınız grupları iyice katı hale getirecek.
Peki çözüm? Kendi haline bırakmak! Yani arayan bulsun. Ne demişler 'su akar yolunu bulur' eğer dışarıdan müdahale edilmezse, olması gereken değerler kendiliğinden ortaya çıkar eğer müdahale edilirse ve o müdaheleler de yanlışsa, o zaman doğruya ulaşmak iyice zorlaşır. Tabii ki bunlar saf düşünceler ama biliyoruz ki işin içine para girerse her şey değişir, insanı değiştiren sistemi değiştirmez mi. Belki ilerde "incelemenizin daha fazla kişiye (çünkü belli ki duvarlar yükseltilmeye devam edilecek) ulaşmasını istiyorsanız 10 TL yatırınız" diye bir uyarı alacağız veya Youtube kanalınızı tanıtmak için 50 TL böyle şeyler işte neyse bu son bölüm tamamen aklıma düşen saçmalıklar.
2 önceki yanıtı göster
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Seçici grup eleştirinize büyük oranda katılıyorum. İnsanları belirli gruplara hapsedip, sadece kendine benzer şeyler görmesini sağlamak büyük bir sorun oluşturuyor. Gelişiminin temeli farklıya da bakabilmektir.
İletimi bu gözle okuyunca evet bu anlam da çıkarılabilir. Fakat durumun böyle olmayacağını söylemek isterim. Söz konusu algoritmada onlarca farlı etken olacaktır. Sadece size benzeyenleri göstermekten çok, görmekten hoşlanmayacağınız şeyleri göstermeme eğiliminde olacaktır.
Maalesef biraz sır olması açısından biraz da kelime haznemin yetmemesinden dolayı, yeni algoritmaları tam anlatamıyorum. Sadece eleştirinize katıldığımı, muhtemel yeni güncellemelerin buna hizmet etmeyeceğini belirtmek isterim.
Saygılar.
2 sonraki yanıtı göster
Uzun uzun gömücü yazılar yazılır da bu faslı geçmek istiyorum. Güzel inceleme yazılmıyor diye yakınan bir gurup vardı. Ben onların dediği gün belki on tane hakiki mânâda nitelikli inceleme okudum. Ve anladım ki kendilerinin harem saydığı okurlarla birlikte inceleme yazıp(yahudi ticareti misali) kendilerinin incelemelerini okuyorlar. Bu yüzden bu uğraş boştur. Hacı Seydaoğlu katılıyorum size. Youtube'daki yapılanmayı da siteye getirin. Ben sosyoloji ilmiyle ilgileniyorsam karşıma sosyoloji ile ilgili bilgiler çıksın. Bu dediğiniz yazar takibinde kısmen oluyor. Bu daha şumullu yapılabilir. Her şey için teşekkürler. Arkadaşlar hacı bey birazdan iban no atacak destek verin. 😂😂😂
Yazdığım iletinin bu noktalara geleceğini hiç düşünmemiştim. Çevremdeki insanların ve bu sorundan muzdarip dostlarımın beni desteklemesi yeter diye düşünüyordum.
Öncelikle teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.
Evet haklısınız söylediklerinizde. İnsan sayısı çok fazla arttı ki bunun yanında incelemelerin azalmasının üstüne inceleme yazan okurlar da inceleme yazmayı bıraktı.
Algoritma konusunda güveniyorum size :D Büyük bir çaba gerektiren bir iş ama yapabilirseniz ve üstesinden gelebilirseniz mükemmel olur.
Bizler de birkaç okur olarak bu tarz girişimleri bırakmaya başlarız bu sayede :)
İletiniz ve desteğiniz için tekrardan teşekkür ederim :)
Bu işin içerik ve teknik bakımdan çözümleri var. Yönetim ancak teknik kısmına müdahale edebilir. İçerik çözümlerini de sizin gibi değerli okurlar yapabilir. Dolayısıyla girişiminiz çok değerli. Kendi adıma minnettarım.:)
Hepsi için emeğine sağlık Hacı.
Hacı Bey, insanoğlunu memnun etmek imkansızdır, kendinizi gereksiz yere yormayın. Mevcud şartlarda, elinizdeki imkanarla en iyisini yaptığınız sürce siz vazifenizi yapmış sayılıyorsunuz. Ben 1K'dan hep memnunum. Büyüklük, güzellik sadeliktedir. Yeni özellikler getirirsiniz, biz biraz kullanırız sonra sıkılırız, daha sonra yeni özellikler isteriz, ondan da sıkılırız...yani bu bitmez, böyle sonsuz devam eder.
2 önceki yanıtı göster
Yorumunuz için teşekkürler. Fakat maalesef katılmıyorum size. Bu bakış açısı bizi her zaman yerimizde saydırır. En başta bir kullanıcı olarak rahatsız olduğum bir konudur bu. Zira ilgili iletiden çok önce çalışmalara başlamıştık. İletiyi görünce heyecanlanıp böyle bir ileti yazdım. Yani burada mesele yenilik yapmak değilki. Bana göre bariz bir sorun var ve bunu çözmeye çalışıyoruz sadece.
Katkılarınız için teşekkürler.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Merhabalar Hacı Seydaoğlu 🙏 kitapsever/okur/yazar insanların size teşekkür ve minnet duyduğu aşikâr ve bende bu minnettarlar arasında yerimi alıyorum.
Kendinize "youtube - gibi görsel, twitter - gibi sosyal ağ.." konusunda onlarla yarışmayı hedeflediğinizi? Zannetmiyorum... Ulaşılabilecek en geniş çevreye ulaşabilir, nitelikli okur ve yazarlarla ortak noktaya ulaşacak çok daha farklı görünüme sahip olabilir/edebilirsiniz elbette. Gerçekte sizin ne istediğiniz ve burada bulunan paylaşımcı (incelem ileti alintı) topluluğun sizin ile ne kadar aynı düşüncede olup/olmadıkları, ortak bir noktada buluşulması, uzlaşılması; nefes alırken ayni dokuyu, kokuyu, havayı soluduğu(mu)nuz ortada.
(Bu arada şunu ilave etmek isterim ki; gerçek hayat ne ise sanal hayatta odur. Sadece birkac farklı seçenek vardır. Ve kaliteli okur-kalitesiz okur kelime kullanımını doğru bulmuyorum. İnsanlar bazen beğenilme arzusu yaşadıkları gibi iyi bir inceleme sağlayamayabilir. Bir insan çok iyi kitap okur olabilir ama çok iyi kendini ifade edemeyebilir. (-burada ki kullanıcılar MEB'nın öğrenciler yarış atı gibi sınava sokulmasin- diye şikayet ederek hayata bakarken, şu inceleme bu alıntı böyle ileti... gibi kaliteli/kalitesiz kullanıcı kavramına sokmayı da doğru bulmuyorum.)
Siz gerçekte okurlarla ve de yazarlarla mı buluşmak istiyorsunuz? Yoksa ne kadar insan var ise onları da bu platforma toplamak mı istiyorsunuz? Bu iyi bir şey mi ? Başa çıkabilir misiniz? Bir admine kaç kişi düşmeli? Yeterli sayıda kütüphaneciniz var mı? Ana makinanız ne kadar bilgi kaldırır? Saldırılara hazır mısınız? (Biliyorsunuz ki göze batmak saldırı boyutunun önünü açmaktır :) ) objektif olabiliyor musunuz? Ne kadar subjektife boyun büküyorsunuz? Siyasal yazılara ne kadar susmalısınız ya da siyaset bu platformda yer almalı mı? (Politik konularda, bir gün farklı düşünce ve fikirlere sahip olan insanları da dinleme olanağı da belki böylelikle yaratılabilir/mi?)
Kitap okuma konusunda bir şeyler söylemek gerekirse, aranan o platformun burası olduğunu düşünüyorum; şahsen. Eğer aradığınız kitabın ne olması gerektiğini merak ediyorsanız kazanmış olduğunuz dost ve arkadaşlarınızdan yardım alarak, ulaşmanız gereken kitaba kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Kimi ne yönde takibe almanızla başlıyor her şey.. bir seyler mi karalamak hatta yazar olmak mı istiyorsunuz? Size yön gösteren değerli insanlar da var ! Gerek yapılan etkinlikler gerekse özelden seslendiğiniz dostlar sizi yönlendiriyor. Ne kadar aceme okur ve yazar (ya da karalama yapan desek daha doğru olur) olsamda iyi yönlendirme yapan dostlara sahibim. Onlar beni ve bende onları burada bulmaktan memnunum.
Beğenme paylaşı yorum butonu üçlüsünü daha gelişmiş bir beşli ile ortaya koyarsanız zannederim ki daha fazla etkin ve bilinçli kullanıcı oluşturabilirsiniz. Ben buraya katıldığım ilk gün sadece doğru kitapları nasıl bulur ve okurum ile gelmiştim ve çok daha fazlasını buldum. Ve güzel dostlara sahip oldum...
Umarım ki çok daha kullanışlı, görsel ve duyarlı 1k yoneticiliği, kullanıcıları uygunluk sağlanır ve ortaya çıkar.
Birde sanatsal bir seçenek var ve sanat üzerine hiçbir şey konuşulmuyor. Hayat sadece bir kitap üzerine odaklanarak geçirilemez. Bakiş açısını güçlendiren "sanat" biraz ön plana alınmalı. Söz ettiğim Twitter'daki gibi görsel resimden ziyade. Sanatçı ve eserleri üzerine bilgi akışı. Mesela bir heykeltraş.. veya bir Ressam.. zanaatkâr bakır ustası ve şuan ki ekonomi ve ardından gelen çırakların son hali... "Mozart, Vivaldi, günlüğü.." ülkemizde yetişmek üzere olan "sanat"çılar...
Makale alanları
Deneme alanları
Hikaye alanları
Öykü alanları
Roman alanları veya dersleri tarzında alanlar da yaratabilirsiniz.
Sevgi ve saygılarımla...
Ben de bu konu hakkındaki düşüncelerimi bir kaç cümleye dökmek istiyorum:
İlk önce bu platformu kurduğunuz için çok teşekkür ederim Hacı Seydaoğlu .
Bir çok güzelliğe vesile oldunuz; yeni yazarlar, yeni kitaplar, yeni fikirler ve yeni kitapseverler tanımamıza vesile oldunuz...
1000Kitap kalitesine gelince
Yaklaşık bir yıldır bu platforma üyeyim. Bazen kendini tekrar tekrar okutan /hayran bırakan incelemeler okurum, bazen de koca kitap için iki üç satırlık incelemeler görür,hayal kırıklığına uğrarım.
Kendim yazmış olduğum birkaç incelemem istediğim kalitede mi? Hayır tabi ki. Ancak pekiştirme, özümseme için uğraş verdiğim doğrudur.
Ancak, kalite sadece incelemede aranmamalı,aynı şekilde alıntı ve özellikle iletilerde de aranmalı.
Zira, sayfada gördüğüm bazı "ergence" iletiler, beni son derece hayal kırıklığına uğratiyor. Kitapla ilgili olan bu sitede menthionlar ile aşkını (!) ilan edenlerden tutun da ailesine, çevresine olan sitemlerini ileti yoluyla bizlere -maalesef ki- iletenler var.
Twitter de ilk zamanlarda çok güzeldi. Ancak bu gibi kalitesiz paylaşımlar kalitesini düşürdü.
Düşüncelerini az ve öz şekilde 140 karaktere sığdıran insanlar şimdi iki katı karakterle geveze paylaşımlar yapıyor, faydalı bir çok tweet var tabi ve onlar birer istisna.. en başta ülkesini Twitter'dan yöneten Tramp hazretleri tabi (:
Son olarak, yapacağınız iyileştirmeyi merakla bekliyor tekrar teşekkür ediyorum abi.
Güzel yorumunuz için teşekkürler. Sizin buradan tad almanızı sağlayan şeylerin binde biri bile bana ait değil. Yüzbinlerce okur hep beraber katkı sağlayıp, hep beraber yararlanıyoruz. Emek hepimizin.
Aslında Twitter'ın kalite işini büyük oranda çözdüğüne inanıyorum. Akışta hem takip ettiklerimi görebiliyorum. Hem de ilgimi çeken yeni tivitleri de görebiliyorum.
1000Kitap'ta da iletilerin kişiselliğini kabul etmemiz lazım. Bir insan aşkını ileti ile paylaşabilir. Aynı şekilde bir insan edebiyat ile ilgili bir haberi de ileti olarak paylaşabilmeli. Buradaki asıl sorun aşkını ilan edenin keşfetin tepesinde gözükmesi, yoksa bunu paylaşması değil.
İnşallah çözüm sağlanmış olacaktır. :)
Ortada kurtarılacak bir şey yok. "Zamanın ruhu" diye bir şey var sadece hepsi o kadar. 1000K için de durum böyle. Nasıl ki dünyamız her yüzyılda farklı bir ruha sahip oluyorsa , nasıl ki her 10 yılda değişiyorsa bir ülke bile , 60lar - 70ler -80ler -90lar diye kavramlar varsa , bir kitap sitesinde de her sene başka bir senedir. 2019 senesini yaşamaktayız , 2018 başkaydı veya önceki diğer seneler de birbirinden farklıydı. Kimse geçmişi hortlatamaz veya geleceği bilemez. Kolay gelsin Hacı kardeşim , sonuçta patron sensin ağanın eli tutulmaz..
Çok haklısınız Osman Bey. Geçmiş nostaljik açıdan güzeldir, fakat o zaman, o şartlarda. Yeniyi gördükten sonra o zamanlar pek de güzel gelmeyecektir. Burada da amaç geçmişi getirmekten çok yeniyi iyileştirmek. Umarız başarırız hep beraber. Saygılar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.