Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE
''Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İlke ve İnkılaplarına Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını Milletin hizmetinde olarak, tarafsız ve eşitlik ilkelerine, bağlı kalarak uygulayacağıma, Türk Milletinin, Milli, Ahlaki, İnsani, Manevi ve Kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağıma, İnsan Haklarına ve Anayasanın Temel İlkelerine dayanan, Milli, Demokratik, Laik bir Hukuk Devleti olan, Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.'' Nedir mi bu ? Tören alanında , ailelerin, protokolün karşısında , üzerinde silah, bayrak ve anayasa kitabı bulunan masalar etrafında öğrencilere hep bir ağızdan, polis okulundan mezun olurken ettirilen yemindir. Eskiden okul bitimi kura çekimi vardı. Torbalara atılan illerin yazılı olduğu kağıtları çeker göreve başlayacağınız yeri kendi şansınızla belirlerdiniz. Sonraki yıllarda bu sistem yerini mezuniyet puanına bıraktı. Not ortalamanıza göre sıralanan illere atamanız yapılıyor artık. Şartlara uygun olursunuz, sınavlara katılır belirlenen puanları alırsınız , hakkınızda yapılan soruşturmadan da hiç bir olumsuzluk çıkmazsa eğitim almaya hak kazanırsınız. Eğitim biter atama yeriniz belli olur , atama ilinde de çalışacağınız birim amirleriniz tarafından tespit edilir ve göreve başlarsınız. Buraya kadar herhangi bir sıkıntı yok değil mi? İşte benim ilk mesleğe başladığım zaman işleyiş aşağı yukarı böyle idi. Sadece hemşehricilik gruplaşmaların olduğu, yeni başlayan memurun eski memurlar tarafından korunup yetiştirildiği, mezhep farklılıkların kimse tarafından öğrenilmeye çalışılmadığı , eski memurların yanında saygıdan ayak ayak üstüne atılmanın , sigara içmenin ayıp olduğunun bilincinde hakikatten ABİ, ABLA, ünvanlarının yaş ve çalışma yıllarının esas alarak hitap edildiği, eşlerimizi kendimizin seçtiği katalog modasının çıkmadığı yıllardı. Aradan yıllar yıllar geçti birden bire herkes onlarca gruba bölündü. Namaz kılanlar, kılmayanlar, ailesi türbanlı olanlar olmayanlar, bazı dergi ve gazetelere abone olanlar, içki içenler, kahveye takılanlar, çocuklarını A dersanesine gönderenler falanlar filanlar. O kadar çok arttı ki gruplar herkes birbirinden şüphe etmeye başladı. Sonra mı ne oldu? Teşkilatta yeni bir hiyerarşi düzeni başladı. Ve ABİ ler, ABLA lar.. Emniyet hizmet binalarının çoğunun bahçelerinde bulunan çeşmede görmesi gerekenlere göstermek adına sadece abdest alıp , namaz kıldıklarına bir kere bile şahit olmadıklarım. Eşleri türbanlı, hiç bir sosyal etkinliğe birlikte katılmayıp ama gözleri fıldır fıldır sağda solda karıya kıza sulananlar. İki kelimeyi bir araya getirmekten aciz, meslekten bi haber HİZMET aşkına rütbe terfi alanlar. Vatan haini , dinsiz , gavur ilan edildiğim yıllarda da çalıştım. GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE tayinleri yapılmaya başladı. Uzun yıllar defalarca farklı eğitimlerini aldığım şubeden alınarak başka birimlere atamam yapıldı. Her görev değişikliği yapılan birimde verilen bilgi formunu doldururken bana kefil olacak üç referans gösterilme şartını hayretle okudum. 3 metrekarelik nöbetçi kulübelerinde GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE , hizmetlerine hizmet etmediğim için aylarca çalıştım. Hamili ABİ ve ABLA lara yakındır kartlara sahip olmadığım için emniyet bahçesine bile girişime engel olmak için sürekli yollarda trafik uygulamalarında görev aldım. Çalıştığım amirlerimden ikisi tarafından tutulan teşkilat disiplinine uygun hareket etmiyor, MEVCUT DÜZENİ bozuyor tutanağı sebebiyle psikiyatri muayenesine sevk edildim. ( İki amir de halen darbe girişiminden tutuklu) Dışlandım, ayıplandım , bunalıma sürüklenmem için yapılan tüm mobing uygulamalarından nasibimi aldım. Vardır elbette bunun da bir sonu diye diye sabrederken gecenin bir vakti hani şu eğitimini aldığım şube vardı ya GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE gönderildiğim , tekrar o şubede çalıştırılmaya başladım. Abdest alıp namaz kılmayanlar, birden alkol almaya , eşleri türbanlı olanlar boşanıp mini etekli hatunlar ile gezmeye, A dersanesinde çocuğu okuyanlar özel eğitim hocaları tutmaya , zamanında isimleri dualarla zikredilen efendilere ana avrat sövülmeye başlandı. Bırakın gruplaşmayı üç kişi yanyana gelmekten imtina etti, herkeste bir vatan millet sevgisi arttı ki sormayın gitsin. Tüm kapanan kapılar ardına kadar açılmaya başladı biz HİZMET e hizmet etmekten aciz kullara … ABİ ler ABLA lar şubelerden alınıp yollara, kapı görevlerine atandılar. Tüm önemli giriş şifreleri iptal edilerek SİZE GÜVENMİYORUZ yaftası ile sınıflandırıldılar. Pişman olanlar, pişkin olanlar, tekrar kıymetimiz bilinecek umuduyla HİZMET ten vazgeçmeyenler , hiç bitmedi ama gruplaşmalar. Taa ki darbe eylemi sonraki gününe kadar; İşte en iç acıtan bölümü buralarda gizli. Senelerce birlikte aynı odada çalıştığınız, aynı araca binerek göreve gittiğiniz belki de birlikte can verip aynı cenaze namazında yan yana duanızın okunacağı meslektaşlarınızın gözaltına alınma dönemleri. Çay içmeye gittiğiniz eve, ev araması yapmak için gittiğiniz , sabah kahvesini birlikte içtiğiniz arkadaşınıza kelepçe taktığınız , anam babam asgari ücretli ekmeğe muhtaç deyip ağlayanların çoluklarının çocuklarının rızkından kısıp verdikleri himmet adlı ödemeleri, ifadelerini alırken sizin hakkınızda yazdıkları HİZMET e bildirdikleri notları hayretle öğrendiğiniz zamanlar. Kimler geldi, kimler geçti? Bunlar sadece yaşadıklarımdan bahsedebildiğim detayların sansürlü hali. Kitapta çok daha fazlasını okuyacaksınız. Eğitimden, sağlığa, emniyetten askeriyeye kimlerin nelere tutunarak nasıl bir sistem kurduklarını. Adliyelerin kendilerine nasıl hizmet ettiklerini , Fetödan menzile , kurulan düzenlerin karartılan hayatların , siyasilerin gerçek yüzlerinin çirkinliklerine hayret ederek vay be diyeceğiniz onlarca delil. Hani en üstte bir yeminden bahsetmiştim; İşte yeminine bağlı kalmaz, vatanına milletine hainlik ederken için sızlamaz , hak etmediğin yerlerde , rütbelerde çalışmak için kendi bedelini kendin belirlersen , satın alınmaya müsait olursan iflah olmazsın. Vicdanların hiç unutulmadığı bir hayata . Keyifli okumalar.
Metastaz
MetastazBarış Terkoğlu · Kırmızı Kedi Yayınları · 20193,790 okunma
··
509 görüntüleme
Muzaffer Akar okurunun profil resmi
Bazen kitap okuyoruz bazen de kitap bizleri okuyor, söylemediklerimizi söyletiyor böyle. Bizden olmayan kafirdir zihniyetiyle hareket eden dini ve siyasi cemiyetlerin bizlere ettiğini en kötü düşmanımız yapamaz. Fetöcüler gitti reisçiler geldi, al birini vur ötekine... Hangi birini diyeceksin de hangi haksızlığı nasıl anlatacaksın bu bozuk düzenden nemalanan yandaşa? Ellerin dert görmesin...
Ferah okurunun profil resmi
Tek tek yaşadıklarımı anlatmayı öyle çok isterdim ki ama maalesef bir inceleme için bile hakkımda suç duyurusunda bulunan okurlar olduğu için sansürlemeyi seçtim. Korkudan mı? Tabii ki de hayır. Uğraşmak zaman harcamak yoruyor insanı. Bir yerlere sığınanlar, adam olmayı tercih etmek yerine adamı olmayı prensip edinenler maalesef bitmeyecek. Çok teşekkür ediyorum yorumun için.
Mustafa Diyar okurunun profil resmi
Duyduklarım, okuduklarım... bir bir gözümün önünden geçti. Kalemine sağlık. O dönemlerde 'kadınlarınız kapansın' deyince kapanıyorlardı. Ve 'kadınlarınız açılsın' deyince de açılıyorlardı. Dicle Üniversitesi'nde köpek sürüsü gibi çoktular. Hatta Ayşegül Jale Saraç (dönemin rektörü) bile bu bahsettiğim durum gibi saçını açıp kapattı. Hal böyleydi ve islamla alakaları yoktu. Günümüzde ise gücü ve tabanı eline alanlarda da adambendecilik var. Ben o işe koyanlara 'kravatlı ağa' veya 'beyaz yakalı hırsız' diyorum. Umarım sonu gelir ama sanmıyorum. Yüreğine sağlık tekrardan...🌾
Ferah okurunun profil resmi
Açıl, kapan. Oku okuma, gitme gelme.. Binlerce komut talimat. Senin duydukların gördüklerin benim yaşadıklarım. Sürüler bitmez Mustafa, ben inanmıyorum biteceğine. Katılımın için çok teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Leylm okurunun profil resmi
Oyun içinde oyun... Acı olan bir şey daha ; hani her şeyi bilenler kul hakkına gelince umursamazlıklarıyla kendilerine oynamayı da öyle güzel bildiler ki... ellerinize sağlık
Ferah okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim sağolun evet oyunlar içinde ne oyunlar oynandı? Yaşayarak görmek çok acıydı.
Liliyar okurunun profil resmi
İncelemen çok güzeldi, zevkle okudum. Ama kitabı okur muyum bilmiyorum, nefret komasına girmem an meselesi.. Kalemine sağlık. :)
Ferah okurunun profil resmi
:)) uygun bir zamanda daha ayrıntılı anlatırım abilerim, ablalarım ahlarını.
Bu yorum görüntülenemiyor
Eylül Türk okurunun profil resmi
İşte seni Ferah yapan bu ablacım, bu kendinden emin, neyin arkasında durduğunu bilen, maskelerden ve imalardan uzak, gerçekliğin, cesaretin ve mertliğin... Ellerinden öperim hürmetle!.. Rabbim dünyada ve ukbada, lâyezal bir huzurla mükafatlandırsın seni... Helâl olsun👏👏👏
Ferah okurunun profil resmi
Eylül, utandırdın beni hakikatten. Çok teşekkür ederim samimiyetin ve duaların için. 💜💜
1 sonraki yanıtı göster
Neşe okurunun profil resmi
Kitabı aldım ancak henüz okumadım. Fazla ertelemeyeyim bari:) İnceleme için teşekkürler, kaleminize ve de yüreğinize sağlık.
Ferah okurunun profil resmi
Keyifli okumalar diliyorum.
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Emeğinize, yüreğinize sağlık Ferah Hanım...
Ferah okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim sağolun.
GONCA okurunun profil resmi
Haksızlığa uğrayan, ama bir dönem de haksızlık karşısında susmak zorunda kalmış birinden muazzam bir inceleme okudum sanırım. Bu yazdıklarınızın o dönemde yaşanmış bir bölümünü, 2010 -2014 arası söylemiş olsaydınız şu anda çok daha farklı yerlerde olmuş olurdunuz, bundan eminim.(: Ancak işin acı tarafı bu değil; geçmişten ders çıkarmamış olmanızda.. Son bir komiserlik sınavında sorulan bı soru: Menzil'e hiç gittiniz mi? Menzil hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir ilin Halk sağlığı il müdürlüğünde, kurum müdürünün telefonu çalıyor ve resmen saygı duruşu gibi bir pozisyona geçip, telefonu açar açmaz " buyur emrini söyle şeyhim" demesi.. ( O köyde yaşayan herkese ve müritlerine şeyh deniyor) Noluyor ülkeme dedim. Dönüp tekrar tekrar sözlüğe bakıyorum liyakat neydi diye. Hani bugün paralel yapılanma diye içeri atılıyor ya birçok kişi, aslında onlar birilerinin çıkarına ters düştü diye içeri alınıyor. Devlete ihanet hikaye... Ders cikarilmayip, cemaat ve türevlerine yapılan ödenekler bunu gösteriyor. Neyse çok gevezelik ettim sanki 🙄
Ferah okurunun profil resmi
Susmak zorunda kalmadığım için ayda en az üç kere farklı birimlere tayinim çıkardı. Emin olun ki susanlar zorunlu ya da istekli çok daha rahat ortamlarda çalıştılar. Amirlik sınavına hiç girmedim, hem hevesim olmadı hem de şartları arasında ceza almamış olmama şartına bir çok kere ceza alan bir memur olduğum için uygun değildim. Yorumunuzda evet ihanet hikaye şartlar, taraflar değişti oldu ihanet haklısınız. Ama hiç bir tarafa sarılmadan, olandan fazlasına göz dikmeden vicdanınla emir komuta altında çalışırsan ne mutlu işte. Elbet bir gün tüm gerçekler gün yüzüne çıkıyor. Sağlıcakla kalın teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
dostamisc okurunun profil resmi
GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE: İnceleme için teşekkürler Ferah Hanım. Neler yaşamışız meğer neleri haberimiz olmadan, içindeyken tam da yaşamın.
Ferah okurunun profil resmi
İçindeyken tam da yaşamın...
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.