Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
hesabî değil hasbî olmalı...
Hayatımı kendi ruh haline göre bana ithaf ettiği cümleler içerisinde geçiriyor olmak pek eğlenceli. Kimin mi tabii ki de annemin. Babama sinirlendiği zaman evime gelip '' ne yapacaksın kocayı ohh en rahat sensin '' demesinin ardından babam ile ikinci bahar moduna geçince de '' ahh kızım çocuklar da gidecek, bizler bugün var yarın yokuz nasıl geçecek ömrün tek başına '' diye ağıtlar yakan annem. Her ne kadar ilk evlat olmanın verdiği mecburiyet sebebi ile erken büyümek zorunda olan kızların kaderini yaşamış olsam da; Rahatlıkla içimi dökebilme güvenini bana verdiği , yaptığım tüm hatalarıma rağmen doğruları ne beni ne de dizini dövmeden anlattığı için gerçekten çok şanslı hissetmeme sebep annem. Niye mi annem? İza, annesi, babası, eski eşi , çevresi, ilişkileri, ilişkisizlikleri kitabı okumaya başladığım andan itibaren hep annem ile kendimi sorgulamama sebep oldu. Unutmadan şu araya sıkıştırayım ; İza seni hiç sevmedim. Savunulmanı, anlaşılmanı gerektirecek haklı bir hareketine kendimce şahit olmadım. Çok alakasız demeyin ne olur azıcık anlatayım ; belki bir iki okur okumak ister, okumak istemeyenler ise bu satırları es geçebilirler. Annem Üsküp doğumlu yani parçalanan Yugoslavya ‘da Üsküp de dünyaya gelmiş, boşnaktır. İlkokulu bitirdiği zaman Türkiyeye göç etmek zorunda kalınca eğitimine devam edememiş, diğer kardeşleri gibi eve katkı olsun diye daha 13 yaşında bir ilaç fabrikasında işe girmek zorunda kalmış. Çok güzelmiş annem halen de çok güzeldir. Çevrede çok asılan olunca yarım yamalak türkçesi ile kızımı kandırırlar endişesi yaşayan dedem, 17 yaşında ve annemin kökenleri gibi boşnak olan babam, anneme aşık olunca hiç tereddüt etmeden evlenmelerine müsaade etmiş. ( O yıllarda ailenin rızası olarak evlenmeye izin verilirdi, sonradan kaldırıldı bu nikah şekli) İstanbul’dan Kayseri’ye gelin gelmiş annem. Kabile hayatı yaşayan bir ailenin içerisine hem de. Görümceler, kocaları, çocukları, kaynana, kaynata kayın.. aklınıza gelebilecek kocasına ait tüm sülalenin içine . Annem gelin olduktan bir sene sonra da annemin annesi, babası ve kardeşleri Türkiye’den ayrılıp Almanya’ya göç etmişler. Koca bir kalabalık içerisinde ufacık yaşta kocaman bir yalnızlığa hapis yaşamış yıllarca annem. Öyle ilginçtir ki evliliğin ilk yıllarının hikayesi anlatırken güler ağlanacak haline. Mesela bir kaç örnek vereyim anlarsınız yaşadıklarının vehametini: Babamızın evinde fırınımız vardı kızım , tüple çalışırdı, Kayseri’ye gelince ilk defa gaz ocağını ne olduğunu öğrendim beceremeyince aaa bundan karı olmaz diye alay eden komşulara bakıp cidden kadın olamayacak mıyım diye ağlardım diye anlatır. 14 yaşında çocuk gelin nereden bilsin ev işi, yemek , ya da çağın gerektirdiği olması gereken beklenenleri yapmayı? Sokakta ip atlardım ninen eve çağırırdı beni ‘’ Kızım kocan işten gelecek hadi eve gel artık’’ diye yaşadığı trajedi komik anlatırken ki halini görmenizi çok isterdim. Annemim hayatından seri haline romanlar çıkacağına hiç şüphem yok :)) Tam 30 sene ninem ve dedeme baktı annem. Annelik , babalık ilgisini görmeyi hak ettiği, çocukluğunu yaşaması gereken yıllarını evlat olarak geçireceği yerde çok fedakar gelin olarak yaşadı. Annem evden bir iki günlüğüne ayrılması gerekiyorsa dedem ve ninem ağıt yakardı; ‘’sen gideceksin biz ölürüz nasıl kalacağız bir gün de olsa diye evde ‘’ dedikleri zaman annem tüm planlarını ertelerdi. Kaybetmekten korkardı, anne baba sevgisi nedir öğrenmeden büyümek nedir bir düşünsenize? Yaşadığı , yanında çocukluğunun, gençliğinin geçtiği insanların öleceği düşüncesi bile onun canını acıtırdı. Bir kere onların kalbini kırdığına şahit olmadım. Karşı geldiğine, itiraz ettiğine, aç bıraktığına, hesap sorduğuna hatta yüzünü astığına. Bu arada dedem ve ninem sağ iken annem dışarıdan eğitimini tamamladı, liseyi bitirdi. Yetmedi mahalle muhtarı oldu ve 20 yıl muhtarlık yaptı. Ardından bilgisayar öğreneceğim dedi ve kurslarına gitti. Tüm sosyal medya hesaplarını öyle güzel kullanır ki şaşarsınız. Halen de bulunduğumuz ilde Boşnakça ve Rusça yeminli tercümanlık yapmaktadır. Gelelim niye bu kadar annemi anlatma sebebime; Annem ile aramızda 17 yaş var, beni doğurduğu zaman 17 yaşında imiş. Anne kızdan ziyade abla kardeş, dert ortağı, arkadaş ilişkimiz ağır basıyor gibi gözükse de annem olduğunu , geçirdiği zorlu yıllarını, Almanya ‘ya yerleşen aile fertlerinin her beş senede bir arka arkaya gelen cenazelerinde yaşadığı ama bir türlü açık vermemek için saklanmaya çalıştığı yitik çocukluğunun acısını hep hissettim ve hiç unutmadım. Tüm gayretleri, adımlarında ''bu yaştan sonra neyine yarayacak ''demedim, demedik. Korumaya, sahiplenmeye uğraşmadım ve hiç bir kardeşim de uğraşmadı. Yaşarken, birlikte olma zamanlarımızı iyi değerlendirdik , değerlendiriyor ve kaybetmeden kıymet biliyoruz. Annesi olmaya çalışmadım, annem olduğunu unutturmadım. Kendim de dahil, çocuklarımızın başarılarından , kariyerlerinden, kazançlarından sadece gurur duyuyoruz, onlar adına seviniyoruz bu kadar işte. Evlatlardan asıl beklenti , sevginin kariyerlerle eksilmemesi, geçirilemeyen zamanların, elde edilen kazançlarla sadaka öder gibi bedel biçirilcesine kazanılmaya çalışılmaması. Anlaşılmak, ebeveyn olduklarını unutmamak ve unutturmamak. Sevgi ve saygı; emek vermek, değer vermek, gerektiğinde beklemek, sabretmek, gözlerinin içine bakmak, önünden ardından dua etmek, giderken Allah'a emanet etmek değil midir? Anne olmak güzeldir, ne vefalıdır , cennet annelerin ayakları altındadır, kırmayın , üzmeyin , babaların ahı tutar, ektiğini biçersin şöyle böyle demeyeceğim. Kitap sevgili
Nilüfer
Nilüfer
in de dediği gibi Ben de Magda' yı kitap konularını, anlatımını çok sevdim. İki kitabını okudum ve yazarın diğer iki kitabını okumak için kalemini özlemek istedim. Okuduğum iki kitabında da yazar olan birer karakter mevcut belki sadece tesadüftür aynı iki ana karakterin sonlarının aynı olması gibi. Keyifle ve ilişkilerinizi gözden geçirerek okuyacağınızdan emin olarak incelememi şöyle bitirmek istiyorum; Kaybetmeden kıymetini anlamaya çalıştığımız , sevdiğimiz için elimizden geleni yaptığımız , kırmadığımız kırılmadığımız ilişkilerimizin olduğu ve , Etelka gibi , Allah kimseyi neden yaşıyorum ki sorusuna cevap aramak zorunda bırakmadığı yaşamlarımız olsun. Keyifli okumalarınız olsun.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,415 okunma
··
922 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Ne güzel bir anne ve ne güzel evlatlar. Evdeki büyüklerin anlayışlı olması annenizin de davranışlarını etkilemiş. Ya bir de nineniz, evli kadının dışarıda ne işi var, deseydi? O zaman hayat anneniz için çekilmez olurdu ve tabii çocukları içinde. Bir insanın yaşı kaç olursa olsun destek çok önemli. Bir şeyleri öğrenmek için bence yaşın hiçbir önemi yoktur. Anneniz örnek alınası güzel ve değerli bir insan. Ömrü uzun olsun.
Ferah okurunun profil resmi
Çok teşekkür ediyorum sağolun Sultan hanım 💜
mehmet temiz okurunun profil resmi
Elinize, emeğinize sağlık Ferah hanım. Annenizin yaşadıklarını anlatmanız, kitabın özüne ve içeriğine yaraşır bir şekilde olmuş. Büyük ilgiyle okudum. Kitap o kadar güzel bir konuyu anlatmaktadır ki, okuyan herkesin, içinde kendisini ve ailesini bulacağı mutlak bir gerçek yaşam hikayesi vardır. Büyük bir kesimimiz yaşadığımız bu hikayenin farkında değilken, kitap bize bunu fark ettiriyor. Tabii ki yapmamız gerekenlerle de ilgili güzel mesajlar veriyor. Selamlar.
Ferah okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim sağolun Mehmet bey, hem faydalı tavsiyeleriniz hem de naif yorumlarınız için.
Requiem okurunun profil resmi
Annenin fırın olayındaki hüznü...aynı annemin hiç türkçe bilmeden azeri bir köyde gelin olması sonucu kimseyi anlamadığı için günlerce ağlamasını hatirlatti. Hastaneye gittiğinde doktora derdini anlatamadığı ve çevredekilerin bazen alaycı tavırları sonucu ağladığı günleri hatırlattı...aklına sağlık ablam 🐴🐴
Ferah okurunun profil resmi
Annemin de türkçesinin o dönemlerde çok iyi olduğu söylenemez. Ama azim, sevgi inanç her zorluk aşılıyor.
3 sonraki yanıtı göster
Nilüfer okurunun profil resmi
Hangi ara okudunuz maşaallah :) neden Magda'yı sevdiğimizi tahmin edebiliyorum. ;) Yüreğinize sağlık, anneler ayrı âlem, benzer yerlerde güldüm. Vakti gelince bana
Kapı
Kapı
size
Yavru Ceylan
Yavru Ceylan
sanırım 😊
Ferah okurunun profil resmi
Evet sırayla okumaya devam edelim. Bakalım Kapı, nelere kadir olacak sizde? Keyifli okumalar diliyorum 💜
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.