Herkes, "İşte o öldü; ben ölmedim!" diye düşündü veya hissetti. Yakın dostları, yani İvan İlyiç'in dostları denilen kimseler de, ellerinde olmadan can sıkıcı bir nezaket ödevi olan matem törenini ve ölenin karısına başsağlığı ziyaretine gitme zorunluluğunu düşündüler.