Gönderi

Uğursuz gökyüzüyle, çekirge istilasıyla yazın yanık kalıntılarına üzüntüyle baktı ve sanki birdenbire zamanın bütününün şeytani tekdüzeliği keşmekeşin tümsekleri üzerinden atlatarak yükseklikleri yarattığını, sonra da deliliği çarpıtıp bir gereksinime dönüştürerek ölümsüzlüğün devinimsiz küresinde soytarılık yaptığını duyumsarcasına o aynı akasya dalında baharın, yazın, güzün ve kışın geçip gittiğini gördü... ve ıstırapla burkuluverdiği anda ise beşik ve tabutun ahşap çarmıhında gevrekçe patırdayan bir hükmün kendini sonunda -unvan işaretleri ve ödüller olmaksızın- tüylerinden arındırılmış bir şekilde ölü yıkayıcıların eline verdiğini ve sonra da hilekâr kumarbazlarla (bittiğinde en son silahı olan evinin yolunu bir daha bulma umudundan da mahrum kalacağı, sonucu daha başından belli bir partiye bulaştığını da anlayacağı için, onu geriye götürebilecek tek bir patika bile kalmamış halde) ileride insana dair işlerin derecesini taşyüreklilikle göreceği hamarat deri yüzücülerin kahkahalarına verdiğini gördü kendini.
Sayfa 14 - Birinci bölüm, I, Geldiklerinin haberi.Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.