Basının ortaya çıkmasıyla birlikte basın özgürlüğü de her zaman gündemde olmuştur.
Çünkü halkı bilgilendirme basta olmak üzere basın, bireylerin siyasal konular, sorunlar ve
problemler hakkında edineceği bilgileri ve alacağı haberleri doğrudan ve dolaylı olarak
kendisine sunmaktadır. Her vatandasın kendisini doğrudan tanıması, denetlemesi ve
değerlendirmesi mümkün değildir. Son yüzyılda bu görevi büyük çoğunlukla basın
üstlenmistir. Bunun bir sonucu olarak basın için dördüncü kuvvet tanımlaması yapılmıstır
(Damlapınar, 2005: 7). Basın hürriyetinin olmadığı yerde insanın hak ve hürriyetlerini
savunmasına da imkan yoktur (Tutar, 1993: 64).