Gönderi

Aşı Karşıtlığı
Hastalıkların aşılanma yoluyla önlenmesi, geçtiğimiz yüzyılın en büyük halk sağlığı zaferi olarak kabul ediliyor. Aşılanma ile çiçek hastalığı dünya çapında ortadan kaldırıldı. Dünyadaki son doğal çiçek olgusunun 1977 yılında Somali’de, laboratuvar kaynaklı son iki çiçek olgusunun da 1978 yılında İngiltere’de bildirilmesinin ardından 1979’da WHO çiçek hastalığının tamamen ortadan kaldırıldığını (eradikasyon) bildirdi. Türkiye’de 1976’dan bu yana çiçek aşısı yapılmıyor. Çocuk felci ve yenidoğan tetanozu hastalıkları dünyanın büyük kısmından ve ülkemizden elimine edildi. Daha önce yaygın enfeksiyonlar olan difteri, tetanoz, kızamık, invaziv Haemophilus influenzae tip b enfeksiyonları da nadir vakalarla sınırlandı. Aşılanma aynı zamanda hastalıkları önlemenin en maliyet-etkin yöntemi ve günümüzde yılda 2-3 milyon ölümü önlüyor. Eğer aşılanmada küresel kapsam sağlanabilirse 1,5 milyon ölümün daha önlenebileceği tahmin ediliyor. İronik bir şekilde, aşı programlarının bu olağanüstü başarısı çoğu ebeveynin çocuk felci, kızamık ve aşıyla önlenebilen diğer hastalıkların yıkıcı etkileriyle ilgili hiçbir anıya sahip olmadıkları bir durum oluşturdu. Bu da aşıların faydalarını takdir etmelerini zorlaştıran bir etmen oldu. Bu durum sıklıkla “aşıların kendi başarılarının kurbanı olduğu” şeklinde ifade ediliyor. Bir çeşit “kültürel salgın” olarak da nitelenen aşı karşıtı eğilimler son yıllarda tüm dünyada giderek artan şekilde etkili olmaya başladı. Pek çok ülkede gitgide artan sayıda kişi, önerilen ve/veya zorunlu aşıları ya geciktirme ya da reddetme eğilimi gösteriyor.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.