Sabahattin Ali'nin bir sandıkta saklı kalan daha önce hiç yayınlanmamış veya yarım kalmış çalışmalarının derlendiği bir kitap.
İçinde dört hikaye, çeşitli şiirler, "kağnı"nın opera denemesi, yazmayı planladığı hikaye ve romanlara dair 1-2 satırlık notlar, kendi kaleminden desenler ve çeşitli yazıları var.
Kitabı okuyacak olanların, Önsözü atlayıp "Çakıcı'nın İlk Kurşunu" öyküsüne kadar okuduktan sonra Önsözü okumasını tavsiye ederim. Zira bu son öykü ile ilgili spoiler vermişler; açıkçası bu da can sıkıcıydı.
Şiirlerdeki ve çizimlerdeki kurbağanın aldığı merkezi rol ilginçti. Yayınlamadığını düşünürsek hem hiciv hem de mizah amaçlı yazmış olabilir diye düşünüyorum.
Kendi kaleminden çizimlerini çok beğendim.
Bu arada Çakırcalı Mehmet Efe'yi merak edenlere Yaşar Kemal'in
Başın Öne Eğilmesin kitabını öneririm. Her iki kitabı da severek okumuştum.
Son olarak S.Ali'nin yazdığı yazıların onca yıla rağmen geçerliliğini koruması yazar için övünç kaynağı iken toplumumuz için utanç kaynağı diye düşünüyorum. Onca yıla rağmen hala bazı konularda bir arpa boyu yol almamış olmak üzüntü verici.
Keyifli okumalar dilerim...