Bununla birlikte,
yaygın kanının aksine, tüketilen yiyeceklerin sivilce oluşumuyla bağlantısına dair bir deney sonucu bulunmuyor. Asıl açıklama yorumda
Özellikle ergenlikte altüst olan hormonların etkisiyle
ortaya çıkan sivilceler 11 - 30 yaş aralığındaki insanların yaklaşık yüzde sekseninde görülüyor. Çoğu insan
otuzlu yaşlarında sivilcelerinden kurtulsa da bazıları için
sivilce sorunu kırklı ve ellili yaşlara dek devam edebiliyor.
Ergenlik sonrasında görülen erişkin sivilcelerinin rastlanma sıklığı, kadınlarda erkeklere göre dört kat daha fazla.
Derimizin hemen altında, kıl kesecikleri ve onlarla
bağlantılı yapıda yağ bezleri bulunur. Yağ bezlerinde üretilen sebum adlı yağlı ve mumsu madde, kıl kesecikleri
aracılığıyla derimize yayılır. Androjen adı verilen cinsiyet
hormonları ergenlikte artar, yağ bezlerinin büyümesine
ve sebum üretiminde artışa neden olur. Kıl kesecikleri üzerinde bulunan gözeneklerin ölü deri parçaları ve sebum
ile tıkanmasıyla sivilceler tetiklenir. Cildimizde yaşayan
ve genellikle zararsız olan Propionibacterium acnes adlı
bakteri türü de sivilce oluşumunda aktif rol alır. Sürecin
biyokimyasal yolakları henüz tüm detaylarıyla bilinmese
de 2016’da yapılan bir çalışma sivilce oluşum mekanizmasına ışık tutuyor. Kaliforniya Üniversitesinden Richard
Gallo ve ekibi tarafından yürütülen deneyler, P. acnes türü
bakterilerin faaliyetlerine odaklanıyor. Tıkanan gözeneklerin altında bulunan kıl keseciklerindeki bakteriler, oksijensiz ortamda sebum salgısını yağ asitlerine dönüştürerek
çevrelerindeki deri hücrelerinde yangıya (enflamasyon)
sebep olur. Bu çalışma ile yangı oluşumunu baskılayan
histon deasetliaz adlı enzimin yağ asitleri tarafından devre dışı bırakıldığı anlaşıldı. Dolayısıyla gardı düşen hücrelerde devam eden iltihabi faaliyetin sivilce oluşumuna yol
açtığı ortaya çıkarıldı. Bakteriler birbirlerine kenetlenerek
oluşturdukları biyofilm adı verilen yapı ile deriye kilitlendikleri için uzaklaştırılmaları oldukça güç. Bu yüzden sivilceli cilt yüzeyini sürekli temiz tutmaya çalışmak genellikle
durumu iyileştirmiyor. Ekip güncel araştırmalarında yağ
asitlerini dizginleyecek ya da ciltteki etkilerini durduracak
kesin tedavi yöntemleri üzerinde çalışıyor.
Stres, hormon düzeyi değişimleri ve genetik faktörlerin sivilce riskini artırdığı biliniyor. Bununla birlikte,
yaygın kanının aksine, tüketilen yiyeceklerin sivilce oluşumuyla bağlantısına dair bir deney sonucu bulunmuyor.